Gündem

Kobilere Yönelik Vergisel Teşvikler

iStock_000008194035Large.jpg
16.06.2009 tarihinde TBMM Genel Kurulunda kabul edilen, 03.07.2009 tarih ve 27277 sayılı Resmi Gazetede yayımlandıktan sonra yürürlüğe giren 5094 sayılı “Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile vergi kanunlarında çok sayıda değişiklik yapılmakta ve yeni düzenlemeler getirilmektedir. Sözkonusu Kanun ile vergi kanunlarında yapılan en önemli değişikliklerden birisi KOBİ’lere getirilen vergisiz birleşme imkanıdır. KOBİ’lerin ölçek ekonomilerinden yararlanması ve rekabet eşitliğini sağlamaya yönelik yeni düzenlemeden Kanun’un 7’inci maddesinin 3/a bendinde tanımlanan kobiler yararlanacaktır.
 
Buna göre vergisiz birleşme imkanından yararlanabilecek kobiler, Türk Ticaret Kanunu kapsamında kurulmuş olup, 2008 yılı Aralık ayına ilişkin olarak verilen sigorta bildirgesine göre 10 ila 250 işçi çalıştıran ve 2008 hesap dönemi sonu itibariyle yıllık net satışlar toplamı 25 Milyon Türk Lirasını geçmeyen veya aktif toplamı 25 Milyon Türk Lirasından düşük olan işletmelerdir. Yapılan düzenlemeye göre iki yada daha fazla tam mükellef KOBİ’nin 31.12.2009 tarihine kadar Kurumlar vergisinin 18’inci maddesi uyarınca birleşerek yeni bir anonim şirket oluşturması yada tam mükellef bir veya birkaç KOBİ’nin tam mükellef Anonim Şirket statüsündeki bir başka KOBİ’ye devrolması durumunda birleşmeden doğan karlar aşağıdaki koşullarla kurumlar vergisinden müstesna tutulmaktadır:
            *Birleşilen kurum münfesih kurumun birleşme tarihindeki sabit kıymetlerini rayiç bedelle, diğer kıymetlerini ise Vergi Usul Kanunu’nun değerleme hükümlerine göre değerlemek suretiyle bir bütün halinde devralacak ve bilançosuna kaydedecektir
            *Birleşilen kurum, münfesih kurumun tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarını ödeyip vergilendirmeye ilişkin diğer ödevlerini yerine getireceğini taahhüt edecek ve birleşmenin Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği tarihten itibaren otuz gün içinde birleşme nedeniyle vereceği kurumlar vergisi beyannamesine bu taahhütnameyi ekleyecektir.
            *Birleşilen kurum birleşme sonrasında üç yıl süreyle aylık belli sayıda (birleşilen kurum ile münfesih kurum tarafından 01.04.2009 tarihinden önce verilen son aya ilişkin sigorta bildirgelerine göre istihdam edilenlerin toplamından az olmamak üzere) istihdam sağlayacaktır.
            *Birleşmeden doğan kazançların tamamı birleşme tarihi itibariyle birleşilen şirketin sermayesine eklenecektir.
Yapılan düzenleme ile birleşme işleminden doğan karların vergisizliğinin yanı sıra, birleşme nedeniyle ortadan kalkan kuruma birleşme tarihinde sona eren hesap döneminde elde ettiği kazançlarına, birleşilen kuruma ise birleşme işleminin gerçekleştiği hesap dönemi dahil olmak üzere gelecek üç hesap döneminde elde ettiği kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulama imkanı da getirilmektedir. Ancak, indirimli kurumlar vergisi uygulayan birleşilen kurumun, indirimli kurumlar vergisi uygulamasının sona erdiği yılı izleyen üçüncü yılın sonuna kadar devir, birleşme, bölünme, hisse değişimi işlemlerine tabi tutulması ya da tasfiye edilmesi veya sermaye azaltımında bulunması mümkün değildir. Aksi halde,  evvelce birleşme uygulaması nedeniyle istisna edilen ya da indirimli oran uygulaması nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, gecikme faizi ile birlikte birleşilen kurumdan tahsil edilecektir.
Öte yandan, vergisiz birleşme düzenlemesinin bazı alt detayları şu şekilde ortaya çıkmaktadır:
            *Birleşen kurumun birleşme tarihi itibariyle öz sermayesini geçmeyen zararlarının,  son beş yıla ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinin süresinde verilmiş olması şartıyla birleşilen kurumca kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılması mümkündür.
            *Birleşilen kurum, devraldığı iktisadi kıymetlerin devir bedelleri üzerinden değil, münfesih kurumdaki kayıtlı değerleri üzerinden kalan süre için amortisman ayırabilir.
            *Birleşilen kurumun devraldığı varlıkları devir bedelinden daha düşük bir bedelle satması halinde oluşan zararların kurumlar vergisi matrahından indirilmesi mümkün değildir.
            *Birleşilen kurumun devraldığı taşınmazları, iştirak hisselerini, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarını indirimli kurumlar vergisi uygulamasından yararlanıldığı yıllarda satması halinde; bu varlık ve hakların satışında satış kazancının belli koşullarla kurumlar vergisinden istisna edilmesini düzenleyen KVK Mad:5/1-e hükmünden ayrıca yararlanması ise mümkün değildir.
Son olarak yapılan düzenlemelerle, bu kapsamda yapılan kobi birleşme işlemlerinin kurumlar vergisinin yanı sıra KDV’ne tabi tutulmaması imkanı  da sağlanmıştır.
Bununla birlikte; Kanun’un geçici 2’inci maddesinde vergisiz kobi birleşmelerini sınırlayabilecek önemli bir hüküm de bulunmaktadır.Buna göre; birleşen ve birleşilen şirketler arasında “ilişkili kişi” niteliği bulunuyor ve birleşme işlemi istihdamın veya faaliyetin kaydırılması gibi sadece teşviklerden yararlanmak amacıyla yapılıyorsa anılan maddedeki teşviklerden yararlanılamayacaktır.
 
 
Bu dokümanda yer alan bilgiler genel içeriklidir ve herhangi bir gerçek veya tüzel kişinin özel durumuna hitap etmemektedir. Sürekli güncel ve doğru bilgi sunumuna özen gösterilmesine karşın bu bilgiler her zaman her durumda doğru olmayabilir. Hiç kimse özel durumuna uygun bir uzman görüşü almaksızın , bu dokümanda yer alan bilgilere dayanarak hareket etmemelidir. Nexia Türkiye ve AS Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş.’ye, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.

İletişim

© Copyright 2019 As Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş. Tüm Hakları Saklıdır.