Gündem

“Kod” Uygulaması, Hukuki Niteliği Ve Koddan Kaçış Yolları

Kod Listesi Nedir ve Kod Listesine Nasıl Alınır ?
 
Bilindiği gibi Vergi İdaresince sakıncalı yada şüpheli bazı durumları tespit edilen mükellefler izlenmekte ve bu amaçla “olumsuz mükellefler listesi” olarak adlandırılan, ancak kamuoyunca “kod listesi” olarak da ifade edilen bir uygulama yürütülmektedir. Bu uygulamaya göre, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri KDV Grup Müdürlüğüne bağlı “KDV Takip Birimi” tarafından Türkiye’nin dört bir tarafına dağılmış ve otomasyona geçmiş vergi dairelerinin bulunduğu iller kapsamında olumsuzlukları bulunan mükellefler çeşitli kriterlere göre sınıflandırılmakta ve bu suretle oluşan listeler kısaca VEDOP olarak adlandırılan Vergi Daireleri Otomasyon Projesi kapsamındaki veri tabanına aktarılmaktadır.
 
Zaman zaman “kara liste” olarak da ifade edilen bu listelere mükellefler başlıca üç kanaldan alınmaktadır:
            -İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığına bağlı Vergi Denetmenleri tarafından haklarında yapılan vergi incelemeleri sonucunda Sahte Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge (SMİYB) düzenlediği veya kullandığı tespit olunan mükellefler hakkında düzenlenen raporlar denetim bürosu tarafından,
            -İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığına bağlı vergi daireleri müdürlükleri tarafından mükellefleri hakkında yapılan araştırmalar sonucunda; yapılan yoklamalarda adreste bulunmaması, birden fazla dönem beyannamesinin süresinde verilmemesi, sermayesi, kapasitesi, işçi sayısı gibi unsurlar ile işhacminin uyumsuz görülmesi gibi olumsuz tespit yada vergi dairesi müdürleri tarafından  olumsuz raporlar müdürlükler tarafından,
            -İstanbul dışındaki Başkanlık ve müdürlükler tarafından tespit edilen olumsuzluklar ise bu birimler tarafından
aktarılmaktadır.
 
Kod Listelerinin Hukuki Niteliği
 
Vergi İdaresinin çeşitli birimlerince yazılan rapor ve tespit yazılarına göre oluşturulan Kod listeleri ve bu listelerde yer alan mükelleflerin tanımı ise şu şekilde yapılmaktadır:
 

Kod 1
:
SAHTE VE MUHTEVİYATI İTİBARİYLE YANILTICI BELGE DÜZENLEDİĞİ TESPİT EDİLEN MÜKELLEFLER İLE BUNLARIN ORTAKLARI VE KANUNİ TEMSİLCİLERİNİN KURDUKLARI VEYA ORTAK OLDUKLARI ŞİRKETLER


Kod 2
:
SAHTE VE MUHTEVİYATI İTİBARİYLE YANILTICI BELGE KULLANANLAR 


Kod 3
:
SAHTE VE MUHTEVİYATI İTİBARİYLE YANILTICI BELGE DÜZENLEDİĞİ KONUSUNDA HAKLARINDA RAPOR BULUNAN MÜKELLEFLERİN ORTAKLARI VEYA KANUNİ TEMSİLCİLERİ


Kod 4
:
BASTIRDIĞI BELGELERİN ZAYİİ - ÇALINDIĞI VEYA KAYBOLDUĞUNU BİLDİRENLER


Kod 5
:
VERGİ DAİRELERİNİN YAPTIĞI TESPİT SONUCUNDA ,


 
Kod 5/1
Haklarında Rapor Bulunmamakla Birlikte SMİYB Düzenlediği Konusunda Tespit Bulunanlar.
Kod 5/2
Haklarında Rapor Bulunmamakla Birlikte SMİYB Kullandığı Konusunda Tespit Bulunanlar.
Kod 5/3
Adresinde Bulunmayanlar ile  Sarih Adresi Tespit Edilemeyenler.
Kod 5/4
Defter, Belge İbraz Etmeyen veya İncelemeye Sevk Edilenler ile Birden Fazla Döneme İlişkin Olarak KDV Beyannamesinin (süresinden sonra verilenler hariç) Verilmemesi.


Kod 6 (TEB)
Taklit Edilen Belgeler
:
KENDİSİ HAKKINDA HERHANGİ BİR OLUMSUZ TESPİT YADA RAPOR  BULUNMADIĞI HALDE BELGELERİ TAKLİT EDİLEN MÜKELLEFLER LİSTESİ 


Kod 7
:
MÜKELLEFİYETLERİ BULUNMAYAN ANCAK ÜÇÜNCÜ KİŞİLER VEYA DİĞER TÜZEL KİŞİLİKLER VASITASIYLA SAHTE BELGE ORGANİZASYONU İÇERİSİNDE BULUNAN VE SMİYB  TİCARETİ YAPANLAR


Kod 8
.
İLGİLİ ŞAHIS YADA FİRMALARIN İŞ VE İKAMET ADRESLERİNDE YAPILAN YOKLAMALARDA BULUNMAMALARINDAN DOLAYI 2004/13 SERİ NOLU UYGULAMA İÇ GENELGESİ GEREĞİ MÜKELLEFİYETLERİ RE'SEN TERK ETTİRİLEREK KAPATILAN MÜKELLEFLER LİSTESİ


Kod 9/1
:
SMİYB DÜZENLEDİĞİ VE HEM DÜZENLEYİP HEM KULLANDIĞI  KONUSUNDA HAKKINDA RAPOR BULUNAN VE BAKANLIK MAKAMI TARAFINDAN OLUŞTURULAN OLUMSUZ MÜKELLEFLER LİSTESİNDE YER ALAN MÜKELLEFLER


Kod 9/2
:
SMİYB  KULLANDIĞI KONUSUNDA HAKKINDA RAPOR BULUNAN VE BAKANLIK MAKAMI TARAFINDAN OLUŞTURULAN OLUMSUZ MÜKELLEFLER LİSTESİNDE YER ALAN MÜKELLEFLER

Görüldüğü gibi, çeşitli nedenlerle düzenlenen vergi inceleme raporlarında olumsuzlukları (sahte fatura düzenledikleri, kullandıkları, bunlarla irtibatlı oldukları vb.) tespit edilenlerle vergi dairelerince yapılan araştırma ve yoklamalarda olumsuzlukları belirlenen mükellefler yukarıda belirtilen tanımlamalara uygun kod listesine alınmakta ve bu mükelleflerin KDV iade işlemleri incelenerek yerine getirilmekte ya da yükseltilmiş teminatlar karşılığında yapılmaktadır.
 
Ayrıca uygulamada vergi dairelerinin; olumsuz mükellefler listesine girmiş bir mükelleften mal ve hizmet alan diğer mükellefleri, yazılı ya da sözlü olarak “koddaki mükelleflerden yapılan alışlara ait faturaları KDV beyanlarından çıkarmaları, yani bu faturalara ait katma değer vergilerini indirim konusu yapmamaları, bu suretle düzeltme beyannamesi vermeleri, aksi takdirde incelemeye alınacakları” yönünde uyardıkları görülmektedir. Birçok firma incelemeye maruz kalmamak için idarenin bu talebini yerine getirmekte ve ilave vergi tahakkukunu faiziyle birlikte ödemek zorunda kaldığı gözlenmektedir. Kod listesinin ana dayanağını oluşturan KDV Kanunu 84 seri nolu genel tebliği, KDV den istisna işlemler dolayısıyla doğan katma değer vergisi iadesi taleplerinin değerlendirilmesi ve sonuçlandırılmasına ilişkin esasları düzenleyen bir tebliğ olmakla birlikte; vergi idaresinin uygulamaları ile iade alsın yada almasın koda alınan  bu mükelleflerden mal ve hizmet alan tüm mükellefleri de etkileyen bir duruma gelmiştir. Zira koddaki mükelleften mal almama olarak kısaca ifade edilebilecek bir davranış tarzı da ortaya çıkmaya başlamıştır ki bu durum özellikle iyi niyetli mükellefler üzerinde haksız rekabet baskısına da yol açmaktadır.
 
Diğer taraftan çoğu durumda koda alınmış mükellef koda alındığından haberdar bile olmayabilmektedir. Bu nedenle işlemin iptali amacıyla yargı organına da başvurulmamaktadır. Mükellefler çoğu zaman koda alınmış olduğunu kendisinden mal almak isteyen başka bir firmanın araştırması sonucu öğrenmektedirler. İşte bütün bu uygulamalar koda alma uygulamasının ne kadar hukuki olduğu hususunda ciddi tartışmalara neden olmaktadır.
 
Danıştay yakın zamana kadar kod listesinin Maliye Bakanlığında içi işlemleri (mahsup ve iadeler) hızlandırmak amacıyla hazırlanan bir iç takip sistemi olduğundan bahisle bu listeye dahil edilmenin bir idari işlem oluşturmadığını ileri sürmekte ve açılan davaları reddetmekteydi. Ancak, Danıştay’ın son dönemlerde, koda alma işlemlerinin ilgililerin ticari itibarlarını zedelediği, KDV iadelerinde çeşitli sorunlara neden olduğu gerekçeleri ile bu işlemlerin vergi davasına konu edilemeyecek bir iç işlem değil tam tersine dava edilebilir kesin bir idari işlem olduğu yönünde kararlar verdiği görülmektedir. Çok yakın bir tarihte, Kod 5/4 ‘e alınan bir mükellefin İstanbul 11.Vergi Mahkemesine açmış olduğu yürütmeyi durdurma istemli davada Mahkeme, koda alma uygulamasının vergi barışını bozucu etkisi olduğu, anayasal güvence altına alınan temel hak ve hürriyetlere aykırı bir uygulama olduğu, Anayasa’nın 73’üncü maddesine göre vergi resim ve harçların ancak kanunla konulup kaldırılabileceği, kaynağı anayasa ve yasalar olmayan bir uygulamanın yapılamayacağından bahisle yürütmeyi durdurma kararı vermiştir (12.11.2009 tarih, 2009/2721 esas numaralı karar) . Yargı kararlarından da anlaşılacağı üzere: vergi idaresinin mükellefleri koda alarak sınıflandırması uygulamasının yasalarda yeri bulunmadığı gibi Anayasa’ya da aykırıdır.
 
Kodda Yeralan Firmalardan Mal ve Hizmet Alan Firmalar Ne Yapmalı?
 
Son zamanlarda haklarında olumsuz tespit veya rapor bulunan mükelleflerden yapılan alımlara ilişkin KDV indirimlerine yönelik olarak vergi dairelerince mükelleflere çok sayıda tebligat yapıldığı bilinmektedir. Haklarında olumsuz rapor ya da tespit bulunan  firmalardan mal ve hizmet alan firmalar dört gruba ayrılabilir.
 
·         Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge (SMİYB) düzenleyen mükelleflerden belge alanlar
·         Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge (SMİYB) düzenleyen mükelleflerden mal ya da hizmet alanlardan belge alanlar
 
·         Adresinde bulunamayan ya da mükellefiyeti resen kapatılan mükelleflerden belge alanlar
·         Defter veya belgelerini incelemeye ibraz etmeyen mükelleflerden belge alanlar
 
Birinci grupta yer alan mükellefler için sözkonusu tespit vergi inceleme raporu ile yapılmışsa düzeltme beyannamesi vererek ilgili KDV tutarlarının indirimlerden çıkarılmasından başka bir yol yoktur. Sözkonusu tespit henüz bir vergi inceleme raporuna bağlanmamışsa, anılan faturalardaki KDV tutarının dört katı kadar teminat verilmek suretiyle mükellef nezdindeki incelemenin tamamlanması beklenebilir. Ancak bu yolun riskli olduğu belirtilmelidir. Zira, inceleme sonucunda belge alınan mükellefin SMİYB düzenlediği tespit edilirse, belgeyi alan adına kaçakçılık cezalı tarhiyat yapılabilir ve suç duyurusunda bulunulabilir. Teminat ancak inceleme olumlu sonuçlandığında iade edilebilir.
 
Doğrudan sahte yada yanıltıcı belge düzenleyenlerden mal ve hizmet alan firmalar, bu alımlara ilişkin ödemelerini banka kanalıyla gerçekleştirseler de müteselsil sorumluluktan kurtulamamaktadırlar.  Ancak sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğu tespit edilen faturalardaki alışların dönemi zamanaşımına uğramışsa, ya da bunlar için KDV tevkifatı yapılmışsa bu alışlardan dolayı KDV tevkifatı ile sınırlı olmak üzere müteselsil sorumlu tutulamazlar.
 
İkinci grupta yer alan mükellefler için alışların gerçek olması ve bunlara ilişkin ödemelerin banka yoluyla ya da Türk Ticaret Kanununda belirtilen çeklerle yapılmış olduğunun ispatı halinde, bu alışlara ilişkin KDV’nin indirim konusu yapılmasında bir engel bulunmamaktadır. Diğer bir deyişle düzeltme beyannamesi vermeye gerek yoktur, durumu açıklayan bir yazının Vergi Dairesine gönderilmesi yeterlidir. Yeminli Mali Müşaviri bulunan firmaların bunu yeminli mali müşavirlerine yazdırılacak “Özel Amaçlı YMM Raporu” ile tespit ettirerek vergi dairelerine vermeleri de mümkündür. Ayrıca belirtilen alışların dönemi zamanaşımına uğramışsa ya da bunlar için KDV tevkifatı yapılmışsa bu alışlardan ötürü müteselsil sorumluluktan da bahsetmek mümkün değildir.
 
Üçüncü grupta yer alan mükellefler için adreste bulunmama ya da mükellefiyetin kapatıldığı tarih çok önemlidir. Zira bu tarihten önceki dönemlerde yapılan alışlar için herhangi bir sorumluluk bulunmamaktadır. Belirtilen tarihten sonraki dönemlerde yapılan alışlar ise SMİYB düzenleyen mükelleflerden yapılan alışlar gibi değerlendirilmektedir. Mükelleflerin bu durumda sözkonusu alışlar için düzeltme beyannamesi vermek yada olumsuz alışlara ilişkin KDV’nin 4 katı tutarında teminat verme seçenekleri mevcuttur. Aksi halde incelemeye sevkedilebilirler.
 
Dördüncü grupta yer alan mükelleflerden yapılan alışlarda ise alımların gerçek bir mal vehizmet alımına dayanması ve buna ilişkin ödemelerin banka yoluyla ya da TTK’da belirtilen çeklerle yapılmış olması durumunda düzeltme beyannamesi vererek sözkonusu alışlara ilişkin KDV tutarlarının indirimlerden çıkarılmasına gerek bulunmamaktadır. Alışların gerçekliğinin, ödemelerin ise banka veya çekle yapılmış olduğunun ispatı yeterlidir.
 
Firmaların Vergi İdaresinin bu tür uygulamalarından dolayı kodda yeralan firmalardan yapılan alımları ile ilgili vergi ve cezalarla karşılaşmamaları için;
  • Mal ve hizmet bedellerini, mutlaka satıcının banka hesabına yatırmaları ve bu ödeme sırasında düzenlenecek belgeye satıcının adı - soyadı (tüzel kişilerde unvanı) ile banka hesap numarasını ve vergi kimlik numarasını doğru olarak yazdırmaları,
  • Ödemenin çekle yapılmış olması halinde nama yazılı çek düzenlemeleri ve lehine çek keşide edilenin vergi kimlik numarasını yazdırmaları,
  • Mal ve hizmet alacakları yada aldıkları firmalar hakkında mümkün olduğu kadarıyla, gerekirse belli aralıklarla bilgi toplamaları,
  • Tam tasdik sözleşmesi yaptıkları yeminli mali müşavirlik firmaları aracılığı ile yasal çerçevede mal ve hizmet aldıkları firmalara karşıt inceleme yaptırmalarının
 
Önemli olduğu unutulmamalıdır.
 
 
 
 
Bu dokümanda yer alan bilgiler genel içeriklidir ve herhangi bir gerçek veya tüzel kişinin özel durumuna hitap etmemektedir. Sürekli güncel ve doğru bilgi sunumuna özen gösterilmesine karşın bu bilgiler her zaman her durumda doğru olmayabilir. Hiç kimse özel durumuna uygun bir uzman görüşü almaksızın , bu dokümanda yer alan bilgilere dayanarak hareket etmemelidir. Nexia Türkiye ve AS Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş.’ye, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.

İletişim

© Copyright 2019 As Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş. Tüm Hakları Saklıdır.