Gündem

Kurumların Yurtdışı İştiraklerinden Elde Ettikleri Kar Paylarının Vergilendirilmesi

Yazımızda, tam mükellef kurumların yurtdışında iştirak ettikleri yabancı sermaye şirketlerinden elde ettikleri kar paylarının vergilendirilmesi konusuna yer verilmiştir.

 

Kanuni veya işmerkezleri Türkiye’de bulunan kurumlar tam mükellef kurum sayılmakta olup, bu kurumların gerek yurtiçinden ve gerekse yurtdışından elde ettikleri tüm kazançları Kurumlar Vergisi Kanunu (KVK) hükümlerine tabi bulunmaktadır.  Her iki merkezi de Türkiye’de olmayanlar ise dar mükellef kurum sayılmakta ve sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançlar üzerinden Kurumlar Vergisine tabi bulunmaktadırlar.

 

Tam mükellef kurumların yabancı kurumlardan elde ettikleri kar paylarının kurumlar vergisi karşısındaki durumunu şu başlıklar altında ele almak mümkündür:

 

1. Kurumlar Vergisi Kanunu’ndaki İstisna:

 

Tam mükellef kurumların başka bir tam mükellef kurumdan elde ettikleri kar payları esas itibariyle kurumlar vergisinden istisna bulunmaktadır. ( KVK  Madde:5/1-a)

 

Ancak, tam mükellef kurumların yurtdışındaki yabancı kurumlardan elde ettikleri kar payları ile ilgili istisna şartları daha farklıdır. (KVK  Madde:5/1-b) :


İştirak edilen kurumun anonim veya limited şirket niteliğinde bir kurum olması,

İştirak edilen kurumun kanuni ve iş merkezinin Türkiye’de bulunmaması,

İştirak payını elinde tutan kurumun, yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az %10’una sahip olması,

İştirak kazancının elde edildiği tarih itibarıyla, iştirak payının kesintisiz olarak en az bir  yıl süre ile elde tutulması,

İştirak kazancının (kâr payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler de  dahil olmak üzere) iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az %15 oranında; iştirak edilen yabancı kurumun esas faaliyet konusunun finansman temini veya sigorta hizmetlerinin sunulması ya da menkul kıymet yatırımı olması durumunda, iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az Türkiye’de uygulanan kurumlar vergisi oranında, gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması,

İştirak kazancının, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi

gerekmektedir. Yurt dışı iştirak kazançları istisnasından yararlanılabilmesi için yukarıda yer alan şartların topluca yerine getirilmesi şarttır.

Yurt dışındaki inşaat, onarım, montaj işleri ve teknik hizmetlerin yapılabilmesi için ilgili ülke mevzuatına göre ayrı bir şirket kurulmasının zorunlu olduğu durumlarda, söz konusu şirketlere iştirak edilmesinden elde edilen kazançlara, herhangi bir şart aranmaksızın yurt dışı iştirak kazançları istisnası uygulanacaktır.

 

 

Bu şartları taşıyan iştirak kazançları (kar payları) kurumlar vergisinden istisna olmakla birlikte, bu durumda yurtdışında anılan kazançlar üzerinden ödenen vergiler Türkiye’de mahsup edilemeyecek ve kar payını elde eden Türk kurumunun üstünde kar payının maliyeti olarak kalacaktır.

 

2. Çifte Vergilendirilmenin Önlenmesine Yönelik Devletlerarası Anlaşmalara Göre İstisna:

 

Türkiye Cumhuriyeti  Devleti  ile diğer Devletler arasında düzenlenmiş olan çifte vergilendirilmenin önlenmesine yönelik bazı anlaşmalarda  belli şartların varlığı halinde Türk kurumlarının ilgili ülkelerdeki kurumlardan elde ettikleri kar payları Türkiye’de kurumlar vergisinden istisna edilmektedir. Hollanda ve K.K.T.C. ile yapılan anlaşmaları bunlara örnek olarak gösterebiliriz.

 

Ancak, bir önceki bölümde de belirttiğimiz üzere;  bu kapsama giren iştirak kazançları (kar payları) kurumlar vergisinden istisna olmakla birlikte, bu durumda yurtdışında anılan kazançlar üzerinden ödenen vergiler Türkiye’de mahsup edilemeyecek ve kar payını elde eden Türk kurumunun üstünde maliyet olarak kalacaktır.

 

3. İstisnalardan Yararlanmayan Kar Payları:

 

Kurumlar Vergisi istisnaları kapsamına girmeyen kar payları ise,  Türkiye’de kar payını elde eden kurumun dönem kazancına dahil edilecektir.  Dolayısıyla, kurumun dönem kazancının vergilenmesine yönelik genel esaslara tabi olacaktır.

 

Burada önem taşıyan  husus;  elde edilen kar payı üzerinden yurtdışında ödenen vergilerin Türkiye’de hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilebilme imkanıdır.

 

Mahsup için;  kar payının elde edildiği ülkedeki yetkili  makamlardan verginin ödendiğine dair belgenin alınması ve bu belgenin Türk elçilik veya konsolosluklarına yoksa Türk menfaatlerini koruyan ülkenin aynı nitelikteki temsilcileri tarafından tasdik ettirilmiş olması şarttır. Beyanname aşamasında belgeler ibraz edilemez ise, yabancı ülkede ödenen veya ödenecek olan vergi,  kurumlar vergisi oranını aşmamak şartıyla o ülkede geçerli olan oran üzerinden hesaplanacak  ve tarhiyatın bu suretle hesaplanan tutara isabet eden kısmı ertelenecektir. İbraz edilmesi gereken belgeler, tarh tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde ilgili vergi dairesine ibraz edildiği takdirde, bu belgelerde yazılı kesin tutara göre tarhiyat düzeltilecektir. Bu erteleme süresinde de belgeler mücbir neden olmaksızın ibraz edilemez ise ertelenen vergiler gecikme zammı ile tahsil edilecektir.

 

Mahsup edilebilecek vergi anılan kazanç üzerinden Türkiye’de hesaplanan kurumlar vergisinden fazla olamaz.

Bu sınırı aşmamak kaydıyla, kar payının kurum kazancına dahil edildiği yılda indirilemeyen vergi kısmı,  bu yılı izleyen üçüncü hesap döneminin sonuna kadar indirim konusu yapılabilecektir.

 

Yurtdışındaki iştirakin sermaye veya oy hakkının en az % 25 ine doğrudan yada dolaylı olarak sahip olma durumu sözkonusu ise; anılan kar payları üzerinden Türkiye’de ödenecek kurumlar vergisinden iştiraklerin bulunduğu ülkelerdeki kâr payı dağıtımına kaynak oluşturan kazançlar üzerinden ödenen gelir ve kurumlar vergisi benzeri vergilerin kâr payı tutarına isabet eden kısmı mahsup edilebilir. Kazanca ilave edilen kâr payı, bu kazançlar üzerinden yurt dışında ödenen gelir ve kurumlar vergisi benzeri vergiler dahil edilmek suretiyle dikkate alınacaktır.

 

Geçici vergilendirme dönemi içinde yurtdışından elde edilen kar payları varsa, bu gelirler üzerinden elde edildiği ülkelerde kesinti veya diğer şekillerde ödenen vergiler, o dönem için hesaplanan geçici vergi tutarından da mahsup edilebilir. İndirilecek tutar;  geçici vergi oranının uygulanmasıyla hesaplanan tutarı aşamaz.

 

NOT:  Bir vergi güvenlik müessesesi olan  “ Kontrol Edilen Yabancı Kurum” (KVK Madde:7) ile; yurtdışında  kira, faiz, kar payı gibi pasif gelirler elde eden ve vergi yükü % 10 un altında olan şirketlere iştirak edilmiş olması halinde,  kar dağıtımı yapılmış olsun olmasın iştirak hissesine  isabet eden kar payı Türkiye’deki kurumun dönem kazancına dahil edilmektedir. Bu açıdan bu kapsamdaki  iştiraklerden elde edilen kar paylarının vergilenmesi ile ilgili hükümler özellik arz etmektedir.  Gündem bölümümüzde kontrol edilen yabancı kurumlar ile ilgili hükümleri ele alan makalemiz daha önce yayımlanmıştır.

 

Bu dokümanda yer alan bilgiler genel içeriklidir ve herhangi bir gerçek veya tüzel kişinin özel durumuna hitap etmemektedir. Sürekli güncel ve doğru bilgi sunumuna özen gösterilmesine karşın bu bilgiler her zaman her durumda doğru olmayabilir. Hiç kimse özel durumuna uygun bir uzman görüşü almaksızın , bu dokümanda yer alan bilgilere dayanarak hareket etmemelidir. Nexia Türkiye ve AS Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş.’ye, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.

İletişim

© Copyright 2019 As Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş. Tüm Hakları Saklıdır.