Zincirin En Zayıf Halkası Size Kaça Mal Oluyor?

İNCİRİN EN ZAYIF HALKASI SİZE KAÇA MAL OLUYOR?

 

Üretim odaklı yönetim yaklaşımlarının çok gerilerde kaldığı bu günlerde, artan rekabet koşulları, kuruluşları satış, müşteri ve kalite odaklı olmaya zorluyor.

Hemen hemen tüm sektörlerde mevcut piyasa şartları ve ciddi rekabet, satış fiyatlarını geri çekmeye zorlarken kar paylarını da düşürmeye devam ediyor. Kuruluşlar, biryandan mevcut müşterilerini memnun edip, sayısını arttırmak, satışlarını arttırıp pazar paylarını yükseltmek isterken diğer yandan karlılıklarını arttırmak için maliyetlerini azaltma çabası içerisindeler.

Yalnız operasyonel düzenlemelerin sonuca götürmediğini gören kuruluşların çoğu, bu amaçla dünyada kabul görmüş yaklaşımları öğrenme ve uygulama çabası içerisine giriyorlar.

Bu aşamada ilk olarak 1982 yılında Financial Times gazetesinin yaptığı bir röportajda Keith Oliver tarafından kullanılan “Tedarik Zinciri Yönetimi “  yaklaşımı 2000’li yıllarda kuruluş faaliyetlerinin en kritik süreçlerine bir bütün olarak bakan bir yaklaşım olarak ortaya çıkıyor.

Bugün yerli ve yabancı birçok kuruluşta yaygın olarak gördüğümüz “Tedarik Zinciri Yönetimi” neleri kapsıyor?

-          Bütçe, Planlama

-          Satın alma

-          Üretim

-          Stok yönetimi

-          Depolama ve sevkiyat/ iade

-          Müşteri Hizmetleri

-          Bilgi akışı

Tedarik zinciri mal ve bilgi akışının yanı sıra “para” akışını da içerdiği için üst yönetim tarafından önemle ele alınıyor. Dağınık ve karmaşık süreçlerin bir bütün olarak değerlendirilmesini, sadeleştirilip, kontrol edilebilir veyönetilebilir hale getirilmesini, zincirin zayıf halkalarının tespit edilerek yeniden yapılandırılmasını ve en önemlisi kuruluş maliyetlerinin azaltmasını sağlıyor. Bu çalışmalar doğal olarak faaliyet karlılıklarına yansıyor.

Artık kuruluşlar arası üstünlük, en etkin tedarik zinciri yönetimi ile belirleniyor. Yani müşteri taleplerini doğru planlama, zamanında ve en uygun koşullarda hammadde veya hizmet tedariki, uygun miktarda,  zamanında ve kesintisiz üretim, optimum stok ve sevk giderleri ve etkin bilgi akışını sağlayabilen kuruluşlar kazanıyor.

Tedarikçiler, üreticiler, dağıtıcılar ve müşteriler arasında etkin koordinasyon ise tedarik zincirinin başarılıolmasını sağlıyor.

Etkin bir tedarik zinciri yönetiminin kuruluş içerisinde yer alan birimlerin daha verimli ve ekonomik çalışmasınısağladığı bir gerçek. Bunun kuruluşa sağladığı yararlar konusunda yapılan bir çalışma şunu göstermekte:

 

Tedarik Zinciri Optimizasyonunun Kuruluşa Sağladığı Katma Değer

 

İyileşme Sağlanan Alanlar                                                 Net Katkı

Teslim performansının iyileştirilmesi                                       % 15-28

Envanterin azaltılması                                                             % 25-60

Sipariş karşılama oranının iyileştirilmesi                                  %20-30

Talep tahmin başarısı                                                              %25-80

Lojistik masraflarının azaltılması                                              %25-50

Verimlilik ve kapasite artışı                                                      %10-20

 

Tedarik zincirinde yapılan iyileştirmelerin şirkete sağladığı katma değer ilk bakışta göz ardı edilemeyecek boyutlarda… Kar oranını arttırmak isteyen kuruluşlar için bilinmesi gereken başka bir boyut ise:

“Tedarik zincirinde kazanılan 1 USD’a eşdeğer ek USD satış”

 

		Tedarik Zincirinde Satış harcamalarının oranı
	40%	50%	60%	70%	80%	90%
Kuruluş Net Kar Oranı                 %
2	$3,23	$3,85	$4,76	$6,25	$9,09	$16,67
4	$3,13	$3,70	$4,55	$5,88	$8,33	$14,29
6	$3,03	$3,57	$4,35	$5,56	$7,69	$12,50
8	$2,94	$3,45	$4,17	$5,26	$7,14	$11,11
10	$2,86	$3,33	$4,00	$5,00	$6,67	$10,00

 

Buna göre net kar oranı %10 olan bir kuruluşun Tedarik zincirindeki satış harcamaları oranı % 50 ise ve karını arttırmak istiyorsa ya tedarik zincirinde 1 USD maliyetlerini azaltacak ya da buna eşdeğer 3,33 USD ’lık ek satış yapması gerekecektir.

Tedarik Zinciri yönetimi kuruluşun organizasyonel yapısı, faaliyet alanının dinamikleri, çalışanlarının yetkinlikleri, miktarsal ve tutarsal hacimlere bağlı olarak değişiklik gösteriyor. Örneğin bir üretim kuruluşu ile bir hizmet kuruluşunun, bir banka ile bir hastanenin ya da bir inşaat şirketinin tedarik zinciri yönetimi farklılaşıyor. Bu doğrultuda kuruluş bazında süreçler incelenerek , özgün çözümler, ihtiyaç doğrultusunda modellemeler yaratılması daha verimli sonuçlar veriyor.

Kuruluşların, kritik başarı alanları olan satış, pazar payı, karlılık, müşteri memnuniyeti hedefleri ile bir bütün olan tedarik zincirlerini ;

“ Bir zincir en zayıf halkası kadar sağlamdır “ bakışıyla incelemesi ve denetlemesi gerekiyor.