Sirküler

Vergi kanunlarında bazı değişiklikler yapılmasını öngören kanun tasarısı.

Yıl: 
2010
 
 
 
 
SİRKÜLER
05/06
 
 
27/05/2010
 
 
 
KONU :
* Vergi kanunlarında bazı değişiklikler yapılmasını öngören kanun tasarısı.
 
VERGİ KANUNLARINDA BAZI DEĞİŞİKLİKLER YAPILMASINI ÖNGÖREN KANUN TASARISI:
 
Halen TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bulunan Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile bazı vergi kanunlarında değişiklikler yapılması öngörülmektedir. Tasarıya aşağıdaki linkten ulaşmak mümkündür:
 
http://www2.tbmm.gov.tr/d23/1/1-0886.pdf
 
Şu anda komisyonda bulunan tasarının gerek komisyonda ve gerekse genel kurulda değişmesi ihtimal dahilindedir. Tasarıda yapılması öngörülen kanun değişikliklerinden önemli gördüklerimiz kısaca şu şekilde özetlenebilir:
 
1. MEVCUT GELİR VERGİSİ TARİFESİNİN ÜCRET GELİRLERİ AÇISINDAN
2010 YILI BAŞINDAN GEÇERLİ OLMAK ÜZERE DEĞİŞTİRİLMESİ ÖNGÖRÜLMEKTEDİR:
 
Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı dikkate alınarak gelir vergisi tarifesi sadece ücret gelirleri açısından geçerli olmak üzere yeniden düzenlenmektedir.
 

Halen Uygulanan Tarife
Ücret Gelirleri İçin ÖngörülenTarife
8.800 TL na kadar                                 % 15
8.800 TL na kadar                                 % 15
8.801 TL – 22.000 TL arası                  % 20
8.801 TL – 22.000 TL arası                  % 20
22.001 TL – 50.000 TL arası                % 27
22.001 TL – 76.250 TL arası                % 27
50.000 TL nın üstündeki kısım için      % 35
76.250 TL nın üstündeki kısım için      % 35

 
Dikkat edilirse, ücret gelirleri açısından % 27 vergi oranının uygulanacağı dilimin üst sınırının 50.000 TL’ndan 76.250 TL’na çıkarılması öngörülmektedir.
 
Yeni düzenlemenin 2010 yılı başından geçerli olmak üzere yürürlüğe girmesi yönünde düzenleme yapılmaktadır. Bu durumda, kanun yayımlanıncaya kadar geçen sürede ücretlerden kesilen fazla vergi tevkifatı terkin edilecek, ödenmişse ücretlinin sonraki dönemlerde ödeyeceği vergiden mahsup edilecek, mahsup imkanı yoksa iade olunacaktır.
 
Ücret gelirleri dışında kalan gelirler için ise, vergi tarifesinde bir değişiklik sözkonusu değildir.
 
 
 
 
 
 
2. DEVREDEN YATIRIM İNDİRİMİNİN KULLANIMINI KISITLAYICI DÜZENLEME YAPILMASI ÖNGÖRÜLMEKTEDİR:
 
Bilindiği üzere, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile, kazanç yetersizliği nedeniyle kullanılamayıp önceki yıllardan devreden yatırım indirimi istisnası bulunanların bu yatırım indirimi istisnalarını kullanma hakları doğmuştur.
 
Sözkonusu istisnayı kullananlarda, istisnadan arta kalan kurumlar vergisine tabi bir kazanç bulunması halinde ise bu kazanca cari kurumlar vergisi oranı % 20 değil, (yatırım indirimi ile ilgili mevzuatın yürürlükte olduğu dönemde geçerli olan) % 30 kurumlar vergisi oranı uygulanmaktadır.
 
Bu defa tasarı ile; 2010 yılı başından geçerli olmak üzere bu yatırım indirimi tutarının kullanımı ilgili yıl kurum kazancının % 25 i ile sınırlandırılmaktadır. Yani; yatırım indirimi tutarınız   ne kadar fazla olursa olsun, örneğin 2010 yılı kazancınızın sadece % 25 ine yatırım indirimi uygulayabileceksiniz. Yatırım indiriminden arta kalan tutar ise sonraki yıla devredecektir. Bu arada bir değişiklik daha yapılmakta, yatırım indiriminden arta kalan kazanca % 30 değil cari kurumlar vergisi oranının yani % 20 oranının uygulanacağı yönünde düzenleme getirilmesi öngörülmektedir.
 
Mükellefin kazanılmış yatırım indiriminin kullanımını kısıtlayıcı bu düzenlemenin Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararındaki gerekçeler ile bağdaşmadığını, kanunlaşması halinde mükellefle vergi idaresi arasında yeni ihtilaflar oluşturacağını düşünüyoruz.
 
3. MENKUL KIYMET ALIM SATIM KAZANÇLARI ÜZERİNDEN YAPILAN TEVKİFAT ORANINDA ÖNGÖRÜLEN DEĞİŞİKLİK:
 
Gelir Vergisi Kanunu’nun Geçici 67. Maddesindeki hükme göre menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının alım,satım, itfa ve ödünç işlemlerinden sağlanan gelirlerden yapılan tevkifatın oranı dar mükellef gerçek kişi ve kurumlarda % 0 dır.
Buna karşılık Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca tam mükellef gerçek kişi ve kurumlar tarafından elde edilen gelirlerdeki tevkifat oranı; hisse senetlerine veya hisse senedi endekslerine dayalı olarak yapılan vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri dahil olmak üzere hisse senetlerine (menkul kıymetler yatırım ortaklıkları hisse senetleri hariç) ilişkin olarak elde edilen kazançlar için % 0, bu kişi ve kurumlar tarafından elde edilen diğer kazançlar için % 10 olarak uygulanmaktadır.
 
Anayasa Mahkemesi dar mükellef gerçek kişi ve kurumlar için % 0 tevkifat oranı uygulanmasına ilişkin düzenlemeyi Anayasaya aykırı bularak iptal etmiştir.
 
İptal kararı dikkate alınarak yasa maddesindeki sözkonusu “0” oranlı tevkifat oranı uygulamasının kapsamının tasarı ile şu şekilde değiştirilmesi sözkonusudur:
Türk Ticaret Kanunu’na göre kurulmuş anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler ile aynı mahiyetteki yabancı şirketler , SPK denetimine tabi fonlar 
( münhasıran menkul kıymet diğer sermaye piyasası aracı getirileri ile değer artış kazancı elde etmek ve bunlara bağlı hakları kullanmak amacıyla faaliyette bulunan dar mükelleflerden 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’na göre kurulan yatırım fonları ve yatırım ortaklıklarıyla benzer nitelikte olduğu Maliye Bakanlığı’nca belirlenenler dahil) için tevkifat oranının % 0 olması öngörülmektedir.
 
Bu değişikliğin yasalaşması halinde, tevkifat oranıyla ilgili olarak sadece tam mükellefler için geçerli olmak üzere çıkarılmış bulunan Bakanlar Kurulu Kararlarının da buna paralel olarak değiştirileceğini düşünüyoruz.
 
4. ÖNGÖRÜLEN DİĞER DEĞİŞİKLİKLERDEN BAZILARI:
 
4.1. Özelge talebi paralı hale gelmektedir. Örneğin; özelge talep eden bir anonim şirket 2.000 TL harç ödeyecektir.
 
4.2. Mevcut düzenlemelerde özelge alınmış olması inceleme elemanı bağlayıcı olmamakta, özelgedeki görüş aksine doğrudan matrah farkı ihdas edilerek vergi tarh edilmekte ve gecikme faizi talep edilmekte olup sadece ceza kesilmemektedir. Bu defa; gecikme faizinin de alınmaması öngörülmektedir. Öte yandan; özelgenin yanlış olduğunu düşünen inceleme elemanı tarhiyat önerisinde bulunursa bu durum merkezde oluşturulan bir komisyon tarafından değerlendirilerek karara bağlanacaktır. Yani, tasarının bu maddesine göre özelgedeki görüşün aksi yöndeki düşünceyle tarhiyat yapılmasından önce merkezdeki komisyonun bunu kabul eden kararı aranacaktır.
 
4.3. İnceleme elemanlarının, Gelir İdaresi Başkanlığı’nca yayımlanan sirkülerlere uymak zorunda oldukları, diğer bir ifadeyle bu sirkülerlerin vergi inceleme elemanları açısından da bağlayıcı olduğu yönünde düzenleme yapılmaktadır.
 
4.4. Vergi idaresinin genel tebliğ veya sirkülerlerde değişiklik yaparak görüş değiştirmesi halinde, yeni görüşe ait genel tebliğ veya sirkülerin geriye dönük uygulanamayacağı hükmünün yasalaşması öngörülmektedir.
 
4.5. Birinci sınıf tüccarların gruplandırılarak belli aralıklarla mutlaka vergi incelemesine tabi tutulmaları öngörülmektedir. Öte yandan; vergi incelemelerinin belli süreler içinde bitirilmesi şartı getirilmektedir. 
 
4.6. Mükelleflere ve vergi sorumlularına yapılacak tebligatın elektronik ortamda da yapılmasına imkan sağlayan düzenleme yapılması öngörülmektedir.
 
4.7. Matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulmasının zamanaşımını durduracağı yönündeki yasa hükmü Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmişti. Bu defa tasarı ile; takdir komisyonuna başvurulmasının zamanaşımını durduracağı ama işlemeyen sürenin bir yılı geçemeyeceği yönünde bir değişiklik öngörülmektedir. Tasarıdaki bir geçici madde ile;
 2005 öncesi dönemlere ilişkin olup, takdir komisyonuna sevk edilmiş durumda olanlar için özel düzenleme yapılmaktadır.
 
4.8. Mevcut yasal düzenlemeye göre, belli tutarı aşan tahsilat ve ödemelerin banka aracılığı yerine getirilmesi zorunluluğuna uymayanlara işlem bedelinin % 5 i tutarında özel usulsüzlük cezası kesilmektedir. Tasarı ile, bu cezaya yıllık üst sınır (114.000 TL) getirilmesi öngörülmektedir.
 
4.9. Halen tüketici finansman şirketlerinin kullandırdıkları tüketici kredileri için uygulanan damga vergisi istisnası, tüketici kredisi tanımına bağlı kalmaksızın finansman şirketlerince kullandırılacak tüm kredilerin temini ve geri ödenmesi amacıyla düzenlenecek kağıtları kapsayacak şekilde genişletilmektedir. Öte yandan, 5488 sayılı Tarım Kanunu çerçevesinde tarım ürünlerine ilişkin olarak üretici ile alıcı arasında düzenlenen tarımsal üretim sözleşmelerinin damga vergisinden istisna edilmesi öngörülmektedir.
 
4.10. Anayasa Mahkemesi’nin Harçlar Kanunu’nda yeralan “Karar ve İlam Harcı ödenmedikçe ilgiliye ilam verilmez.” hükmünü iptal etmesi dikkate alınarak, Harçlar Kanunu’nda iptal kararının gerekçesine uygun yönde düzenleme yapılması öngörülmektedir.
 
4.11. Türkiye’de kurulu vadeli işlem ve opsiyon borsalarında gerçekleştirilen vadeli işlem ve opisyon sözleşmelerine ilişkin muameleler nedeniyle lehe kalan paralar Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisinden istisna edilmektedir. Öte yandan; yine aynı yasada yapılması öngörülen bir diğer değişiklikle; ödünç para verme işlemini esas iştigal konusu olarak yapmayanlar bu vergi kapsamı dışına çıkarılmaktadır. Böylelikle, bu konuda uygulamada ortaya çıkan sorunların giderilmesi amaçlanmaktadır.
 
Yukarıdaki düzenlemelerin kanunlaşmadığını, henüz tasarı aşamasında olduğunu, gerek komisyonda ve gerekse genel kurulda değişme ihtimalinin bulunduğu hususunu tekrar hatırlatırız.
 
Bu dokümanda yer alan bilgiler genel içeriklidir ve herhangi bir gerçek veya tüzel kişinin özel durumuna hitap etmemektedir. Sürekli güncel ve doğru bilgi sunumuna özen gösterilmesine karşın bu bilgiler her zaman her durumda doğru olmayabilir. Hiç kimse özel durumuna uygun bir uzman görüşü almaksızın , bu dokümanda yer alan bilgilere dayanarak hareket etmemelidir. Nexia Türkiye ve AS Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş.’ye, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.

İletişim

© Copyright 2019 As Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş. Tüm Hakları Saklıdır.