Sirküler

6111 sayılı Kanundaki vergi alacaklarıyla ilgili yeniden yapılandırmalar (2)

Yıl: 
2011
 
 
 
SİRKÜLER
03/08
 
15/03/2011
 
KONU :
* 6111 sayılı Kanundaki vergi alacaklarıyla ilgili yeniden yapılandırmalar.
6111 SAYILI KANUNDAKİ VERGİ ALACAKLARIYLA İLGİLİ YENİDEN YAPILANDIRMALAR:
25.02.2011 tarih ve 02/07 sayılı sirkülerimizde taslak halinde iken belirtiğimiz Vergi ve diğer bazı kamu alacaklarını yeniden yapılandıran 6111 sayılı Kanun’un vergilerle ilgili diğer yeniden yapılandırma düzenlemeleri, 6111 sayılı Kanunla ilgili 1 Seri No’lu Genel Tebliğdeki açıklamalar dikkate alınarak yeniden düzenlenmiştir.
 
1. Kesinleşmiş Vergi Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması:
 
 25 Şubat 2011 tarihli ve 27857 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6111 sayılı Kanunun 2.Maddesinde kesinleşmiş alacakların yeniden yapılandırılması ile ilgili hükümlere yer verilmiştir. 6111 sayılı Kanuna ilişkin olarak yayımlanan 1 Seri No’lu Genel Tebliğde konuyla ilgili açıklamalar yapılmış olup, tebliğ ekinde gerekli başvuru formları ve bildirim örnekleri bulunmaktadır.
Yeniden yapılandırma kapsamına 31 Aralık 2010 (bu tarih dahil) öncesi dönemlere, beyana dayanan vergilerde ise bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannameler kapsamındaki vergiler ve buna bağlı vergi cezaları, gecikme zamları ve faizleri girmektedir. Vergi aslına bağlı olmayan cezalarda ise, 31 Aralık ve öncesinde yapılan tespitlere ilişkin cezalar yapılandırmaya dahil bulunmaktadır.
Bu açıdan bakıldığında; örneğin Kasım 2010 dönemine ilişkin KDV beyannamesi ile tahakkuk eden KDV Kanun kapsamına girerken, Aralık 2010 dönemine ilişkin KDV beyannamesi ile tahakkuk eden KDV yapılandırmaya dahil değildir.
Vergi aslına bağlı olmayan cezalara örnek olarak özel usulsüzlük cezasını gösterebiliriz. Kasım (2010) dönemine ait Ba/Bs bildirim formunun   31 Aralık 2010 sonuna kadar verilmesi gerektiğinden, bu bildirimin geç verilmesi ve buna bağlı tespit en erken 1 Ocak 2011 de olacaktır. Dolayısıyla bu bildirimin geç verilmesinden kaynaklanan ceza yapılandırma kapsamına girmemektedir. Buna karşılık Ekim(2010) dönemine ait Ba/Bs bildirim formunun geç verilmesinden kaynaklanan özel usulsüzlük cezasının yapılandırma kapsamına girdiği açıktır.
 
Bu dönemlere ait olup, 25 Şubat 2011 tarihi itibariyle kesinleşmiş ve vadesi geçtiği halde ödenememiş olan yada ödeme süresi geçmemiş olan vergiler için 2 Mayıs 2011 akşamına kadar vergi dairesine konuyla ilgili 1 Seri No’lu Genel Tebliğ ekindeki dilekçeyle birlikte başvurulması gerekmektedir. Yeniden yapılandırma başvurusu ile birlikte açılmış davalardan da vazgeçilmektedir. (Maliye Bakanlığı’na bağlı vergi daireleri dışındaki tahsil dairelerine ödenecek borçlar için ilgili tahsil dairelerine başvurulması gerekir.)
 
6183 sayılı Kanuna göre tecil ve taksitlendirmeye tabi tutulmuş olup, taksit tutarlarını zamanında ödemiş olanlar da, kalan borçları için 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılandırma talep edebilecektir.
 
6111 sayılı Kanunun 2. Maddesine göre, yeniden yapılandırma talep edilen borçlarda şu şekilde bir indirime gidilmektedir:
 
 
* Vergi aslının tamamı ödenecektir. Vergi aslında bir indirim yapılmamaktadır.
* Vergi aslına bağlı cezaların tamamı silinmektedir.
* Vergi aslına uygulanan gecikme zammı ve gecikme faizi silinerek yerine 25 Şubat 2011 tarihine kadar olmak üzere ÜFE/TEFE aylık değişim oranları dikkate alınarak hesaplanan faizin ödenmesi gerekmektedir. ( Sözkonusu oranlar 1 Seri No’lu Genel Tebliğ ekinde mevcuttur.)
 
Vergi aslına bağlı olmayan cezalarda ise cezanın yarısı silinmekte, kalan yarısının ödenmesi gerekmektedir.
 
Yapılandırılan alacağın peşin yada taksitle ödenmesi mümkündür. Peşin ödeme tercih edilirse, tamamının en geç 31 Mayıs 2011 tarihinde ödenmesi gereklidir. Öte yandan ikişer aylık dönemlerde olmak üzere ; 6, 9, 12 ve 18 taksit seçenekleri mevcuttur. Ancak, taksitle ödeme seçeneğinde ayrıca faiz ödenmesi de sözkonusu olmaktadır. Seçilen taksit sayısına göre yapılandırılan borç aşağıdaki kaysayılarla çarpılarak ödenecek toplam borç bulunacaktır.
 

TAKSİT SAYISI
UYGULANACAK KATSAYI
6 Taksit (12 ay)
1,05
9 Taksit (18 ay)
1,07
12 Taksit (24 ay)
1,10
18 Taksit (36ay)
1,15

 
Bu şekilde hesaplanan toplam borç taksit sayısına bölünerek her bir taksit tutarı belirlenecektir.
 
ÖRNEK:
Vergi aslı ve ÜFE aylık değişim oranına göre faizi toplam 22.000 TL olarak hesaplanmış olan bir borç için 12 taksit seçeneği tercih edilirse toplam borç (22.000 TL * 1,10 =) 24.200 TL olmaktadır. Buna göre her bir taksit tutarı (24.200 TL / 12 =) 2.017 TL olacaktır. Taksit ödemeleri Mayıs (2011) ayından başlayarak ikişer aylık dönemler halinde yapılacaktır.
Mükellef, tercih ettiği süreden daha kısa sürede ödeme yapması halinde ödenecek tutar ilgili katsayıya göre düzeltilecektir.
6111 sayılı Kanunun 18.Maddesinin 4. Fıkrası ile borcun kredi kartı ile ödenmesi yada aynı maddenin 5. Fıkrası ile mükellefin iade alacağına mahsuben ödenebilmesi imkanı da sağlanmıştır. Mahsupla ilgili dilekçe 6111 sayılı Kanunla ilgili 1 sayılı Genel Tebliğ ekinde mevcuttur.
Bir yıl içinde en fazla iki taksitin zamanında ödenememesi ve ödenemeyen taksitlerin gecikme zammı ile birlikte son taksiti izleyen ayın sonuna kadar ödenmesi halinde 6111 sayılı Kanun hükümlerinden faydalanılabilecektir. Bu şekilde ödeme yapılmaması yada bir yıl içinde ikiden fazla taksitin zamanında ödenmemesi halinde yapılandırma hükümlerinden faydalanma hakkı kaybolacaktır. Bu haklarını kaybedenler, ödedikleri tutarlarla sınırlı olmak üzere 6111 sayılı Kanundan faydalanacaklardır.
6111 sayılı Kanunun bu düzenlemelerinden faydalanmak için bir şart daha getirilmiştir. Şöyle ki; yıllık gelir veya kurumlar vergileri, gelir (stopaj) vergisi, kurumlar (stopaj) vergisi, KDV ve ÖTV borçları için yararlanmak üzere başvuruda bulunan mükellefler, taksit ödeme süresince bu vergi türleri ile ilgili verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden vergileri çok zor durum olmaksızın her bir vergi türü itibarıyla bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri ya da eksik ödemeleri halinde belirtilen madde hükümlerine göre yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan taksitlerini ödeme haklarını kaybederler. Burada belirtilen şart; taksitlerin ödenmesiyle ilgili olmayıp, taksitlendirme süresi içinde bu vergi türleri için verilecek beyannamelerle tahakkuk edecek vergilerin zamanında ödenmesi şartıdır.
 
 
 
 
2.Kesinleşmemiş Yada Dava Safhasındaki Alacaklarla İlgili Yapılandırma:
 
Kanunun 3. Maddesinde 25 Şubat 2011 tarihi itibariyle kesinleşmemiş yada dava safhasında
olan ikmalen, re’sen ve idarece tarhiyattan kaynaklanan vergi alacakları ile ilgili yapılandırma düzenlenmiştir. Kapsama giren vergi, ceza, faiz ve zamlar dönemsel olarak bir önceki bölümde belirtilen şekildedir. Vergi alacağı 25 Şubat 2011 henüz kesinleşmemiştir yada dava safhasındadır. Alacağın ne şekilde yapılandırılacağı bulunduğu safhaya bağlı olarak değişmektedir.
 
2.1. Uzlaşma Aşamasında Yada Dava Aşmasında Olup, Henüz Mahkeme Kararı Alınmamışsa:
 
Tarhiyat sonrası uzlaşma safhasındaki alacaklar, uzlaşmaya varılamamış ancak henüz dava açma süresi geçmemiş alacaklar, ilk derece mahkemesinde dava açılmış olup henüz karar verilmemiş alacaklar, ilk derece mahkemesince verilen karar üst mahkemede bozulmuş olup tekrar karar verilmemiş durumda olan alacaklarda sağlanan avantajlar aşağıdaki şekildedir:
 
* Vergi aslının yarısı silinmektedir.Kalan yarısı yapılandırma kapsamında ödenecektir.
* Vergi aslına bağlı cezaların tamamı silinmektedir.
* Gecikme faizinin tamamı silinmektedir. Bunun yerine, vergi aslının tahsil edilecek olan yarısı üzerinden 25 Şubat 2011 tarihine kadar ÜFE/TEFE aylık değişim oranları dikkate alınarak hesaplanan faizin ödenmesi gerekmektedir.
* Vergi aslına bağlı olmayan cezaların (örneğin; özel usulsüzlük cezaları) % 75 i silinmektedir. Dolayısıyla % 25 i yapılandırma kapsamında ödenecektir.
 
2.2. Mahkeme Kararının Bulunduğu Ama Davanın Sürdüğü Alacaklarda:
 
Mahkeme tarafından karar verilmiş olmakla birlikte dava temyiz safhasında yada karar düzeltme safhasında ise son karardan hareketle aşağıdaki şekilde yapılandırma sözkonusudur:
 
2.2.1. Son Karar İle Tarhiyat Tasdik Edilmişse:
 
Vergi aslının tamamının 25 Şubat 2011 tarihine kadar ÜFE/TEFE aylık değişim oranları dikkate alınarak hesaplanacak faizle birlikte yapılandırma kapsamında ödenmesi gerekmektedir. Vergi aslına bağlı cezalar ile gecikme faizleri ve gecikme zamlarının tamamı silinmektedir.Vergi aslına bağlı olmayan cezaların % 75 i silinmektedir.
 
 
2.2.2. Son Karar İle Tarhiyat Terkin Edilmişse:
 
Vergi aslının % 20 sinin 25 Şubat 2011 tarihine kadar ÜFE/TEFE aylık değişim oranları dikkate alınarak hesaplanacak faizle birlikte yapılandırma kapsamında ödenmesi gerekmektedir. Vergi aslına bağlı cezalar ile gecikme faizleri ve gecikme zamlarının tamamı silinmektedir.Vergi aslına bağlı olmayan cezaların % 90 ı silinmektedir.
 
Verilen en son kararın bozma kararı olması halinde hiç karar verilmemiş gibi yapılandırma hesaplanacaktır. ( 2.1. bölümü)
 
2.3. Diğer Hususlar:
 
Yapılandırma açısından dikkate alınacak en son mahkeme kararı, tarhiyata/tahakkuka ilişkin verilen ve 25 Şubat 2011 ve öncesinde taraflardan birine tebliğ edilmiş olan karardır.
Mükelleflerin bu hükümlerden faydalanabilmek için 2 Mayıs 2011 akşamına kadar 6111 sayılı Kanuna ilişkin 1 Seri No’lu Genel Tebliğ ekindeki dilekçe ile vergi dairelerine başvurmaları gerekmektedir. Bu taleple birlikte dava açma hakkından ve açılmış davalardan vazgeçilmektedir.
Yapılandırma sonucu tahakkuk eden borcun ödenme şekli ile, taksitlerin zamanında ödenmemesi halinde ne şekilde işlem yapılacağı kesinleşmiş alacaklar ile aynıdır. Öte yandan; yıllık kurumlar veya gelir vergisi, gelir yada kurumlar vergisi stopajları, KDV ve ÖTV kapsamında yapılandırmaya gidenler, taksit süresi içinde bu vergi türleri için verecekleri beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerini (bir yıl içinde ikiden fazlasını) zamanında ödeyemezlerse yapılandırma bozulacaktır.
Ödeme emrine karşı açılan davalarda yapılandırma bu maddeye göre değil, kesinleşmiş alacakların yapılandırılmasıyla ilgili hükümlere göre yapılacaktır.
Dava konusu edilen tarhiyatlara karşılık 25 Şubat 2011 tarihinden önce mükellefçe ödeme yapılmış olması halinde, ödenen bu tutarlar, vergi mahkemesinde esasa ilişkin olarak hiç karar verilmemiş veya verilen kararın bozulması nedeniyle yeniden karar verilmek üzere mahkemesine iade edilmiş davalara konu alacaklar için 6111 sayılı Kanundan yararlanılmak üzere yapılan başvurular ile vergi mahkemesince verilmiş terkin kararları üzerine red ve iade edilebilecektir. Sözkonusu tutarlar, öncelikle yapılandırılan borca mahsup edilecektir.
3. İnceleme Yada Tarhiyat Safhasında Olan Vergi Alacakları:
6111 sayılı Kanunun 4. Maddesinde inceleme yada tarhiyat safhasında olan vergi alacaklarının yapılandırılmasıyla ilgili hükümler yeralmaktadır.
Bu kapsama giren alacaklarda, mükellef nezdinde 25 Şubat 2011 tarihinden önce vergi incelemesi yada takdir işlemi başlamış olup, 25 Şubat itibariyle henüz sonuçlanmamış dolayısıyla bu tarih itibariyle tarhiyat yapılmamış durumdadır. Tarhiyat öncesi uzlaşma aşamasında olan yada tarhiyat öncesi uzlaşma sağlanamamış olmakla birlikte henüz mükellefe vergi ceza ihbarnamesi tebliğ edilmemiş olan işlemler de bu kapsama girmektedir.
Bu hükümlerden faydalanabilmek için incelemeye başlanılma tarihi önem arzetmektedir. İncelemeye başlama, “25 Şubat 2011 tarihinden önce mükellefler nezdinde; vergi incelemesine başlanıldığı hususunun bir tutanağa bağlanması, vergi incelemesi yapılmak üzere mükellefin yazı ile davet edilmesi, kanuni defter ve belgeleri isteme yazısının tebliğ edilmiş olması, matrah tesisine yönelik tutanak düzenlenmesi ya da kanuni defter ve belgelerin incelenmek üzere vergi incelemesine yetkili olanlara ibraz edilmiş olması” olarak tanımlanmıştır.
Bu kapsamdaki işlemlerde iki farklı uygulama sözkonusu olacaktır:
3.1. İncelemeye Alınmış Mükellefin Matrah/Vergi Artırımında Bulunması Hali:
 
Haklarında, 25 Şubat 2011 den önce başlamış vergi incelemeleri yada takdir işlemleri olan mükellefler de matrah yada vergi artırımında bulunabilecektir. Böyle bir durum sözkonusu olursa sözkonusu incelemelerin yada takdir işlemlerinin engeç 31 Mart 2011 tarihinde sonuçlandırılması lazımdır. Aksi takdirde, bu incelemeler ve takdir işlemlerine devam edilmeyecektir. İnceleme ve takdir işlemlerinin sonuçlandırılmasından maksat, inceleme raporları ve takdir komisyonu kararlarının vergi dairesi kayıtlarına intikal ettirilmesidir.
31 Mart 2011 ve öncesinde inceleme ve takdir işlemleri sonuçlandırılırsa, mükellefin inceleme raporları ile takdir komisyonu kararlarının vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihten önce artırımda bulunulmuş olması şartıyla, inceleme ve takdir sonucu bulunan fark, matrah ve vergi artırımları ile karşılaştırılacaktır. Karşılaştırma sonucu artırımda bulunulan tutarlar, inceleme yada takdir sonucu bulunan matrah farkı yada vergi farkından fazla ise inceleme yada takdir sonuçlarına göre herhangi bir işlem yapılmayacaktır. Buna karşılık,
inceleme yada takdir sonucu bulunan matrah yada vergi farkı, mükellefin artırımda bulunduğu tutarları aşıyorsa aradaki fark kısım için tarhiyat yapılacaktır. Mükellefin bu fark kısım için yapılan tarhiyat hakkında 6111 sayılı Kanunun 4. Maddesi hükümlerinden faydalanabileceği kuşkusuzdur.
 
Matrah yada vergi farkı yılın tamamı için değil de belli dönemleri için tesis edilmişse, yıllık KDV artırımı tutarı ay sayısına oranlanarak inceleme dönemine isabet eden artırım tutarı hesaplanacak ve karşılaştırma buna göre yapılacaktır.
 
3.2. İncelemeye Alınmış Mükellefin Matrah/Vergi Artırımında Bulunmaması Hali:
 
Matrah artırımı yapmayan mükelleflere inceleme yada takdir sonucunda tarh edilen vergi ve cezalar ile matrah/vergi artırımı yapılmış olsa bile inceleme sonucunda (en geç 31 Mart 2011 de sonuçlandırılan incelemeler için) matrah/vergi artırımı tutarını geçen matrah/vergi farkı kısmı için tarh edilen vergi ve cezaları için 6111 sayılı Kanunun 4. Maddesine göre yapılandırma sözkonusudur.
 
Bu yapılandırmanın sağladığı avantajlar aşağıdaki şekildedir:
 
* Vergi aslının yarısı silinmektedir. Kalan yarısı yapılandırma kapsamında ödenecektir.
* 25 Şubat 2011 tarihine kadar işleyen gecikme faizinin tamamı silinmektedir. Bunun yerine, vergi aslının tahsil edilecek olan yarısı üzerinden ÜFE/TEFE aylık değişim oranları dikkate alınarak 25 Şubat 2011 tarihine kadar hesaplanan faizin ödenmesi gerekmektedir.
Ayrıca, 25 Şubat 2011 tarihinden itibaren, dava açma süresinin sonuna kadar gecikme faizi hesaplanmakta ve bunun da yapılandırma kapsamında ödenmesi gerekmektedir.
* Vergi aslına bağlı olmayan cezaların (örneğin; özel usulsüzlük cezaları) % 75 i silinmektedir. Dolayısıyla % 25 i yapılandırma kapsamında ödenecektir.
 
6111 sayılı Kanunun bu maddesi kapsamındaki yapılandırmalarda başvuru ve ödeme süreleri genel düzenlemelerden farklıdır. Şöyle ki; bu kapsamdaki yapılandırmadan faydalanmak isteyen mükelleflerin vergi/ceza ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 30 gün içinde 6111 sayılı Kanuna ilişkin 1 Seri No’lu Genel Tebliğ ekindeki dilekçe ile vergi dairesine başvurmaları gerekmektedir.Bu maddeye göre yapılandırılan alacakların , ilk taksit ihbarnamenin tebliğini izleyen aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde altı eşit taksitte ödenmesi şarttır.
Peşin ödeme yerine altı taksitle ödeme seçeneği tercih edildiğinde ödenecek toplam tutarın 1,05 katsayısı ile faizlendirileceği unutulmamalıdır.
 
4. Pişmanlık Yada Kendiliğinden Verilen Beyannamelerle İlgili Yapılandırma:
 
6111 sayılı Kanunun 5. Maddesinde yapılan bu düzenlemenin kapsamına giren vergiler dönemsel olarak önceki bölümlerde belirtilenlerle aynıdır. Bu kapsamdaki beyannameler 
2 Mayıs 2011 akşamına kadar verilebilecektir.Konuyla ilgili başvuru dilekçesi 6111 sayılı Kanuna ilişkin 1 Seri No’lu Genel Tebliğ ekindedir. E.beyannameye tabi olanlar, elektronik ortamda verilen beyannamelerini de bu şekilde (e.beyan olarak) gönderecektir.
 
Sağlanan avantajları şu şekilde özetleyebiliriz:
 
* Pişmanlıkla verilen beyannamelerde; pişmanlık zammı yerine 25 Şubat 2011 tarihine kadar ÜFE/TEFE aylık değişim oranlarına göre faiz hesaplanmaktadır. Vergi aslında bir indirim yoktur. Vergi cezaları silinmektedir.
 
* Kendiliğinden verilen beyannamelerde; gecikme faizi yerine 25 Şubat 2011 tarihine kadar ÜFE/TEFE aylık değişim oranlarına göre faiz hesaplanmaktadır. Vergi aslında bir indirim yoktur. Vergi cezaları silinmektedir.
 
Emlak vergisi bildiriminde bulunmayan veya eksik tahakkuk ettirilen mükellefler de, emlak vergisi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı için bu hükümlerden faydalanabilecektir. Buna ilişkin bildirim belediyelere verilecektir.
 
Damga vergisi gibi matrah yada vergi artırımı kapsamına girmeyen vergiler için 6111 sayılı Kanunun bu hükümlerinden istifade edilmesi uygun bir çözüm olarak gözükmektedir.
 
Pişmanlıkla yada kendiliğinden verilen beyannameler üzerinde bu Kanun maddesi kapsamında yapılandırılan alacakların ödenme süresi ve şekli 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılan kesinleşmiş alacaklar ile aynıdır.
 
5. İnşa Ederek Sattıkları Gemi Ve Yat İçin Yatırım İndiriminden Yararlanan Mükellefler Hakkında Yapılan Düzenleme:
 
Kanunun 17. maddesinin 15. fıkrası ile, yatırım teşvik belgesi kapsamında inşa edilerek satılan gemi ve yatlara ilişkin harcamalar üzerinden yatırım indirimi istisnasından yararlanan mükelleflere yönelik aşağıdaki düzenleme yapılmıştır:
“Hazine Müsteşarlığı tarafından düzenlenen yatırım teşvik belgelerine istinaden, inşa edilerek satılan gemi ve yatlara ilişkin harcamalar üzerinden yatırım indirimi istisnasından yararlanan mükellefler hakkında, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önceki dönemler de dâhil olmak üzere, bu kapsamda tarhiyat yapılmaz, daha önce yapılmış olan tarhiyatlardan, varsa açılmış davalardan feragat edilmesi kaydıyla vazgeçilir, tahakkuk eden tutarlar terkin edilir, tahsil edilmiş tutarlar red ve iade olunmaz. 3065 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde bu Kanunla yapılan değişiklik ile istisna kapsamına alınan teslim ve hizmetlerle ilgili olarak bu Kanunun yayımlandığı tarihten önceki vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak katma değer vergisi tarhiyatı yapılmaz, daha önce yapılmış olan tarhiyatlardan, varsa açılmış davalardan feragat edilmesi kaydıyla vazgeçilir, tahakkuk eden tutarlar terkin edilir, tahsil edilmiş tutarlar red ve iade olunmaz.”
 
6111 sayılı Kanuna ilişkin 1 Seri No’lu Genel Tebliğde;
“Söz konusu fıkra uyarınca, Hazine Müsteşarlığı tarafından düzenlenen yatırım teşvik belgelerine istinaden, inşa edilerek satılan gemi ve yatlara ilişkin harcamalar üzerinden yatırım indirimi istisnasından yararlanan mükellefler hakkında, Kanunun yayımlandığı tarihten önceki dönemler de dahil olmak üzere, bu kapsamda kurumlar vergisi tarhiyatı yapılmayacaktır. Ayrıca, bu kapsamda daha önce yapılmış olan tarhiyatlardan, varsa açılmış davalardan feragat edilmesi kaydıyla vazgeçilecek ve tahakkuk eden tutarlar terkin edilecektir. Bu kapsamda, tahsil edilmiş tutarlar ise red ve iade olunmayacaktır. ”
açıklaması yapılmıştır.
 
6. Deniz Taşıtı İmal Edenlere Geçmişte Kdv Siz Yapılan Teslim Ve Hizmetlerle İlgili Düzenleme:
 
6111 sayılı Kanunun 85. maddesi ile KDV Kanunu’nun 13/a maddesinde yer alan istisna maddesindeki “çıkan hizmetler” ibaresi,
çıkan hizmetler ve faaliyetleri deniz taşıma araçları ile yüzer tesis ve araçların imal ve inşası olanlara bu araçların imal ve inşası ile ilgili olarak yapılacak teslim ve hizmetler,” şeklinde değiştirilmiştir.
 
Dolayısıyla, faaliyetleri deniz taşıma araçları ile yüzer tesis ve araçların imal ve inşası olanlara bu araçların imal ve inşası ile ilgili olarak yapılacak teslim ve hizmetler KDV den istisna edilmiştir. 
 
Öte yandan, 6111 sayılı Kanunun 17. maddesinin 5. fıkrası ile; bu değişiklik öncesindeki dönemlere bu kapsamda KDV tarhiyatı yapılmaması, daha önce yapılmış olan tarhiyatlardan, varsa açılmış davalardan feragat edilmesi kaydıyla vazgeçilmesi, tahakkuk eden tutarların terkin edilmesi yönünde düzenleme yapılmıştır. Ancak, tahsil edilmiş tutarlar red ve iade olunmayacaktır.
 
6111 sayılı Kanuna ilişkin 1 Seri No’lu Genel Tebliğde konuyla ilgili olarak aynı yönde açıklamalar yapılmıştır.
 
SAYGILARIMIZLA.
 
Bu dokümanda yer alan bilgiler genel içeriklidir ve herhangi bir gerçek veya tüzel kişinin özel durumuna hitap etmemektedir. Sürekli güncel ve doğru bilgi sunumuna özen gösterilmesine karşın bu bilgiler her zaman her durumda doğru olmayabilir. Hiç kimse özel durumuna uygun bir uzman görüşü almaksızın , bu dokümanda yer alan bilgilere dayanarak hareket etmemelidir. Nexia Türkiye ve AS Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş.’ye, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.

İletişim

© Copyright 2019 As Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş. Tüm Hakları Saklıdır.