Sirküler

Kasa mevcutları, ortaklardan alacaklar, emtia ve bazı maddi duran varlıkların düzeltilmesi imkanı.

Yıl: 
2011
 
 
 
SİRKÜLER
03/07
 
15/03/2011
 
KONU :
* Kasa mevcutları, ortaklardan alacaklar, emtia ve bazı maddi duran varlıkların düzeltilmesi imkanı.
 
KASA MEVCUTLARI, ORTAKLARDAN ALACAKLAR, EMTİA VE BAZI MADDİ DURAN VARLIKLARIN DÜZELTİLMESİ İMKANI:
 
 
25.02.2011 tarih ve 02/07 sayılı sirkülerimizde taslak halinde iken belirtiğimiz Vergi ve diğer bazı kamu alacaklarını yeniden yapılandıran 6111 sayılı Kanun’un 10. ve 11. Maddelerinde yeralan düzenlemeler, 6111 sayılı Kanunla ilgili 1 Seri No’lu Genel Tebliğdeki açıklamalar dikkate alınarak yeniden düzenlenmiştir.
 
1. Gerçek Olmayan Kasa Mevcutları Ve Ortaklardan Alacakların Düzeltilmesi:
 
Sadece bilanço usulüne göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri için getirilen bu düzenlemeye göre, bu mükellefler 31 Aralık 2010 tarihli bilançolarında görülmekle birlikte gerçekte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve işletmenin esas faaliyeti konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından
alacaklı bulundukları tutarları ile ortakları borçlu bulundukları tutarları arasındaki net alacak tutarlarını 31Mayıs 2011 akşamına kadar tebliğ ekindeki dilekçe ile vergi dairesine beyan etmek suretiyle bu kayıtlarını düzeltebilecektir.
 
E.Beyana tabi olan mükellefler bu bildirimlerini de yine elektronik ortamda yapacaktır.
 
Yapılan bu düzenleme ile, kurumlar bu alacaklarına faiz hesaplayarak KDV li fatura düzenlemenin getireceği vergisel yükümlülüklerden kurtulma imkanına kavuşmaktadır.
Esasen,   ticari icaplara ve teamüllere uymayan kasa mevcudu fazlalığı da vergi
idaresince bu tutarların gerçekte kasada olmayıp ortağa borç olarak verildiği şeklinde değerlendirilmekte, dolayısıyla bu görüş sonucunda buna bağlı vergilerin ödenmesi gereği doğmaktadır. Gerçek olmayan kasa mevcudunun düzeltilmesi aynı ortaktan alacakların düzeltilmesinde olduğu gibi kurumu bu yükümlülükten kurtaracaktır.
 
Konuyla ilgili 1 Seri No’lu Genel Tebliğde;   işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarının belirlenmesinde; tek düzen hesap planında yer alan “131. Ortaklardan Alacaklar” ve “231. Ortaklardan Alacaklar” toplamından “331. Ortaklara Borçlar” ve “431. Ortaklara Borçlar” toplamının çıkarılması sonucunda kalan net tutarın dikkate alınacağı açıklaması yapılmıştır.
 
1 Seri No’lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğinde “131.Ortaklardan Alacaklar Hesabı ” için; “işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısı ile (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarların izlendiği hesaptır.” şeklinde tanımlama yapılmıştır. Dikkat edilirse bu tanım 6111 sayılı Kanundaki hüküm ile paraleldir. Anılan üçlü hesabın bağlı olduğu “13. Diğer Alacaklar” hesap grubu sözkonusu tebliğde:
“Bu hesap grubu; herhangi bir ticari nedene dayanmadan meydana gelmiş ve en çok bir yıl içinde tahsil edilmesi düşünülen senetli, senetsiz alacaklar ile bu gruba ait şüpheli alacak ve şüpheli alacak karşılığının izlenmesini sağlar.”
şeklinde tanımlanmıştır.
Buradan hareketle, bir iktisadi kıymet satışı, kiralama gibi reel ticari işlemlerden kaynaklanan alacakların bu kapsama girmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Yani, bu tür işlemler aslında 131. Ortaklardan Alacaklar hesabına alınmaması gereken işlemlerdir. Yanlışlıkla bu hesaba alınmış olsa bile 6111 sayılı Kanun uygulaması açısından bunların düzeltme kapsamında alacak olarak görülmemesi gerekir diye düşünüyoruz.
Diğer taraftan; kurumun ortağının başka bir kurum olması halinde kurumun ortağı şirketten olan alacağının Kanunun bu düzenlemesi kapsama girmemesi gerektiği kanaatindeyiz. Ancak; şirketlerin ortağı şirketlerden olan alacakları bu kapsama girer şeklinde yorum yapılır ise uygulamadan önce borçlu şirkette (ödenmeyecek borç dolayısıyla) yapılacak gelir kaydı da ayrıca düşünülmelidir. 
 
ÖRNEK (1) :
S AŞ’nin   31.12.2010 bilançosundaki ortak alacak ve borçlarıyla ilgili hesapların bakiyeleri aşağıdaki şekildedir:
 
131. Hesap Ortak Bay A ……. 100.000 TL
131. Hesap Ortak Bayan B……   50.000 TL
331. Hesap Ortak Bay C……… 40.000 TL
………………………………………..
S AŞ.   sözkonusu hesapları netleştirecek ve aradaki farkı (100.000 TL + 50.000 TL – 40.000 TL = ) 110.000 TL nı 6111 sayılı Kanun kapsamında beyan ederek kayıtlarını düzeltebilecektir.
 
Beyan sonucu, düzeltme kayıtları ise aşağıdaki şekilde yapılacaktır:
 
------------------- /------------------------------------------------------
689 Diğer Olağandışı Gider ve Zararlar                                      110.000 TL
331 Hesap (Bay C.)                                                                                40.000 TL
                                   131 Hesap (Bay A.)                                                                  100.000 TL
                                   131 Hesap (Bay B.)                                                                    50.000 TL
-----------------/-------------------------------------------------------------
Olağandışı giderlere atılan 110.000 TL tutar, ilgili yıl geçici vergi ve kurumlar vergisi beyannamelerinde kanunen kabul edilmeyen gider (KKEG) olarak dikkate alınmalıdır.
 
Ancak, beyan edilecek tutarın hesabında çok önemli bir hususun daha dikkate alınması icap etmektedir. Şöyle ki; beyan edilecek net alacak tutarının beyan tarihinde 110.000 TL nın altına düşmemesi gerekir. Düşmüşse, bu takdirde 31.12.2010 bakiyesinin değil beyan tarihindeki daha düşük tutarın bildirilmesi ve düzeltilmesi gereklidir. Örneğin; S. AŞ konuyla ilgili bildirimini 7 Nisan 2011 tarihinde yapsa ve bu tarihteki (7.4.2011) 131 hesaplar ile 331 hesaplar arasındaki fark 70.000 TL na düşmüş olsa idi, bu durumda 6111 sayılı Kanun kapsamında yararlanacağı tutar yani bildireceği tutar 70.000 TL olacak ve kayıtlarında sadece bu tutar kadar düzeltme yapılacaktır.
 
 
31.12.2010 bilançosundaki net alacak bakiyesinin sonradan yükselmesi halinde, bildirime ve düzeltmeye konu tutarların 31.12.2010 bakiyesi ile sınırlı olacağı hususu açıktır.
 
Kasadaki gerçek olmayan mevcudun 31.12.2010 dan sonra yükselmesi veya düşmesi halinde de yukarıda belirtilen şekilde hareket edilmesi gerekir. ( Gerçek olmayan mevcudun bildirim tarihinde 31.12.2010 a göre daha yüksek olması halinde 31.12.2010 bilançosundaki rakam beyan edilecek, gerçek olmayan mevcudun bildirim tarihinde 31.12.2010 a göre daha düşük olması halinde ise beyan ve düzeltmeye konu tutar bildirim tarihindeki düşük tutarla sınırlı olacaktır.)
 
Bu nedenle, gerçek olmayan kasa mevcudu veya   ortaklardan alacaklar ve borçlar farkı olan net alacak tutarını beyan ederek düzeltmek isteyen mükelleflerin beyan tarihi itibariyle bilanço çıkararak beyana tabi tutarların 31.12.2010 bilançosuna göre azalıp azalmadığını kontrol etmeleri gereklidir.
 
Beyan edilen tutarlar üzerinden % 3 oranında vergi hesaplanacak ve hesaplanan bu vergi beyanname verme süresi içinde (31 Mayıs 2011 son ödeme günüdür) ödenecektir.Bu vergi için taksitlendirme sözkonusu değildir. Ödenen bu vergi gider olarak kabul edilmediği gibi herhangi bir vergi mahsubuna da konu edilemeyecektir.
 
6111 sayılı Kanunda; bu şekilde beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmayacağı hükmü mevcuttur. 6111 sayılı Kanunla ilgili olarak yayımlanan 1 Seri No’lu Genel Tebliğde de “Kurumlar vergisi mükelleflerince 6111 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, yapılan beyanla ilgili olarak söz konusu tutarların ortaklara dağıtılıp dağıtılmadığına bakılmaksızın kar dağıtımına bağlı vergi kesintisine yönelik ilave bir tarhiyat yapılmayacaktır.” açıklaması yeralmaktadır.
 
Düzeltme 31 Aralık 2010 bilançosundan hareketle, gerçeği yansıtmayan kayıtların düzeltilmesine yönelik olarak yapıldığı için, 2011 yılı başından düzeltme yapılan tarihe kadar geçen süre için yasanın yukarıdaki hükmünden de hareketle bir faiz hesaplanmasına gerek olmayacağını düşünüyoruz. Ancak, konuyla ilgili genel tebliğde buna ilişkin bir açıklama yeralmamaktadır.
 
Kasadaki gerçek olmayan mevcudun ve ortaklardan net alacağın düzeltilmesi buradaki tutarların giderleştirilmesi (KKEG) suretiyle olduğundan, işletmenin mali zararı değişmemekte ancak ticari zararı bu tutarda artmaktadır. Buna bağlı olarak işletmenin bilançodaki özkaynak tutarı da azalacaktır. Örtülü sermaye müessesesi dışında vergisel sonucu olmamakla birlikte özkaynaktaki bu azalışın işletmeyi ticaret hukuku açısından sıkıntıya sokma ihtimali mevcuttur.
2. İşletmede Mevcut Olduğu Halde Kayıtlarda Yer Almayan Emtia, Makine, Teçhizat Ve Demirbaşlara İlişkin Düzeltme:
Fiilen işletmede bulunduğu halde, muhasebe kayıtlarında yeralmayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşların beyan edilerek kayıtlara alınmasına imkan veren bir düzenlemedir.
Emtia sözcüğü; alım satım işletmelerinde satışa hazır malları, imalatçı işletmelerde ise hammadde, malzeme, yarı mamül ve mamül malları ifade etmektedir.
Öte yandan; makine, teçhizat ve demirbaş kapsamına girmeyen diğer duran varlıklar (duran varlık niteliğindeki gayrimenkuller, gayrimaddi haklar gibi) bu kapsama girmemektedir. 
Kendi adlarına inşaat yapıp, gayrimenkul satanlarda bu gayrimenkuller emtia niteliğinde olduğundan kapsama girmektedir.
6111 sayılı Kanuna ilişkin 1 Seri No’lu Genel Tebliğde, teslimleri KDV den istisna olan kıymetlerin bu düzenlemelerden yararlanamayacağı belirtilmiştir.
Diğer taraftan 6111 sayılı Kanunun bu düzenlemesi, kayıtlarda hiç yeralmayan kıymetleri kapsadığından, kayıtlarda düşük bedelle yeralan kıymetlerin değerinin düzeltilmesi sözkonusu değildir.
Mükellefler; işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşları rayiç bedel ile 31Mayıs 2011 tarihine kadar (bu tarih dahil) 6111 sayılı Kanunla ilgili 1 Seri No’lu Genel Tebliğ ekindeki dilekçe ve envanter listesi ile KDV yönünden bağlı oldukları vergi dairesine bildirmek suretiyle defterlerine kaydedebileceklerdir.
Rayiç bedel, o kıymetin değerleme günü itibarıyla normal alım satım bedelidir. Dolayısıyla bu bedel, mükellefin kendisi tarafından bizzat tespit edebileceği gibi bağlı olduğu meslek kuruluşuna da tespit ettirilebilecektir. Bildirilen kıymetler yasal kayıt süresi içerisinde kayıtlara intikal ettirilecektir.
Bu şekilde bildirilen kıymetlerin üzerinden, genel orana yani % 18 KDV oranına tabi olanlarda % 10 oranıyla, diğer oranlara tabi olanlarda ise (% 8 yada %1 ) tabi olduğu oranın yarısı ile ( %4 ve %0,5) KDV hesaplanarak 6111 sayılı Kanunla ilgili 1 Seri No’lu Genel Tebliğ ekindeki ayrı bir beyanname ile sorumlu sıfatıyla beyan edilecek ve beyanname verme süresi içinde ödenecektir. Dolayısıyla, bu beyannamenin verilmesinin ve ödemenin yapılacağı son gün 31 Mayıs 2011 dir. E.Beyana tabi olanlar bu beyannameyi elektronik ortamda verecektir.
Makine, teçhizat ve demirbaşlar üzerinden ödenen bu vergi hesaplanan KDV den indirilemeyecek dolayısıyla gider kaydedilecektir. Buna karşılık emtia üzerinden ödenen vergi genel esaslara göre indirilebilecektir.
ÖTV ye tabi olan mallarla ilgili olarak sorumluluktan kurtulmak için aynı süreler içinde ÖTV hesaplanarak beyan edilmesi ve ödenmesi de gereklidir. Bunun için 6111 sayılı Kanuna ilişkin 1 Seri No’lu Genel Tebliğ ekindeki beyanname kullanacaktır. Beyanname kağıt ortamında verilecektir.
Bu şekilde bildirilerek aktife kaydedilen emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar için bilanço pasif kalemleri arasında ayrı ayrı karşılık hesabı açılacaktır. Tebliğde; emtia için “525. Kayda Alınan Emtia Özel Karşılık Hesabı”, makine, teçhizat ve demirbaş için ise “526. Demirbaş, Makine ve Teçhizat Özel Karşılık Hesabı” kullanılmıştır.
Makine, teçhizat ve demirbaş için ayrılan karşılık birikmiş amortisman sayılmakta olup, bu kıymetler üzerinde ayrıca amortisman ayrılması kabul edilmemektedir. Buna karşılık emtia üzerinden ayrılan karşılığın ortaklara dağıtılması veya işletmenin tasfiye edilmesi halinde bu karşılıklar sermayenin unsuru sayılacak ve vergilendirilmeyecektir.
Bu şekilde beyan edilerek kayıtlara alınan iktisadi kıymetlerin daha sonra satışı halinde, satış bedelinin deftere kayıtlı değerden daha düşük olması kabul edilmemiştir. Eğer, böyle bir durum gerçekleşirse aradaki farka ilişkin matrahın düzeltilmesi gerekir.
Bu şekilde beyana ve düzeltmeye konu kıymetler nedeniyle geçmişe yönelik vergi ve cezası uygulanmayacaktır.
Beyan edilen kıymetler Ba formuna dahil edilecek olup, satıcı adı/unvanı bölümüne “Muhtelif Satıcılar (6111 sayılı Kanun Madde 10)”, vergi kimlik numarası bölümüne de “3333 333 333” yazılacaktır.
 
3. Kayıtlarda Yer Aldığı Halde İşletmede Bulunmayan Emtianın Düzeltilmesi:
 
Bu düzenleme sadece emtia için getirilmiştir. Sabit kıymetler bu kapsama dahil edilmemiştir. Mükellefler, muhasebe kayıtlarında yeraldığı halde işletmede fiilen bulunmayan emtiayı 31 Mayıs 2011 (bu tarih dahil) e kadar fatura düzenleyip her türlü vergisel yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle kayıtlarından çıkarabilecektir.
 
Düzenlenecek bu faturada bu emtianın bedeli olarak; mükellefin ayni cinsten emtialara ilişkin cari yıl kayıtlarına göre tespit edilen gayrisafi kar oranı dikkate alınarak tespit edilen satış tutarı gösterilecektir. Gayrisafi kâr oranının cari yıl kayıtlarına göre tespit edilemediği hallerde, mükellefin bağlı olduğu meslek odalarının belirleyeceği oranlar esas alınmalıdır.
 
Sözkonusu faturalarda alıcıya ilişkin bilgiler yerine, “Muhtelif Alıcılar (6111 sayılı Kanunun 11/1 maddesi çerçevesinde düzenlenmiştir)” ibaresi yazılacaktır. Faturada emtianın satış bedeli üzerinden KDV hesaplanacağı da kuşkusuzdur. Diğer taraftan bu faturalar Bs formlarına da dahil edilecektir. Bs formundaki bu faturayla ilgili alıcı soyadı/adı unvanı bölümüne “Muhtelif Alıcılar (6111 sayılı Kanun Madde 11/1)”, vergi kimlik numarası bölümüne “4444 444 444” yazılacaktır.
 
Bu düzeltme işlemi ile ilgili olarak 6111 sayılı Kanuna göre özel bir bildirim yada beyan gerekmemektedir.
 
Düzeltme işleminden dolayı geçmişe dönük olarak vergi, ceza yada gecikme faizi uygulanmayacaktır.
 
Düzenlenen hasılat faturası kayıtlara aşağıdaki şekilde alınmalıdır:
 
--------------------------- /--------------------------------
689 Diğer Olağandışı Gider ve Zararlar                          ****
            600 Yurtiçi Satışlar                                                                   ****
            391 Hesaplanan KDV                                                   ****
--------------------------/-------------------------------------
 
 
 
689 hesaba atılan tutarın gelir yada kurumlar vergisi beyannamesinde kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınması gerekmektedir. Öte yandan; bu artışın karşılığını oluşturan aktif değer; senet, çek, nakit gibi bir işletme aktifinde artış oluşturan bir kalemse ve bu durum mükellefçe tespit edilebiliyorsa yukarıdaki kayıttaki 689 hesap yerine bu aktif hesabın kullanılması gerekir.             
 
Satış hasılatının dönem karının tespitinde dikkate alınacağı, öte yandan satışa bağlı olarak emtia stok hesaplarından satılan mal maliyeti hesaplarına da gerekli aktarmanın yapılacağı kuşkusuzdur.
 
SAYGILARIMIZLA.
 

 

Bu dokümanda yer alan bilgiler genel içeriklidir ve herhangi bir gerçek veya tüzel kişinin özel durumuna hitap etmemektedir. Sürekli güncel ve doğru bilgi sunumuna özen gösterilmesine karşın bu bilgiler her zaman her durumda doğru olmayabilir. Hiç kimse özel durumuna uygun bir uzman görüşü almaksızın , bu dokümanda yer alan bilgilere dayanarak hareket etmemelidir. Nexia Türkiye ve AS Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş.’ye, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.

İletişim

© Copyright 2019 As Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş. Tüm Hakları Saklıdır.