Sirküler

7338 Sayılı Kanun’un Vergi Usul Kanunu’na İlişkin Düzenlemeleri.

SİRKÜLER

11/01

01.11.2021

7338 Sayılı Kanun’un Vergi Usul Kanunu’na İlişkin Düzenlemeleri.

 

26.10.2021 tarihli ve 31640 sayılı Resmi Gazete’de 7338 Sayılı Vergi Usul Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Yayımlanmıştı. Söz konusu Değişiklik Kanunu’nun tam metnine 26.10.2021 tarihli ve 10/06 sayılı sirkülerimizde yer verilmişti.

İş bu sirkülerimizde söz konusu Kanun’un, Vergi Usul Kanununa ilişkin düzenlemelerine yer verilecektir. Taşınmazlar ile amortismana tabi iktisadi kıymetlerin değerlemesine ilişkin düzenlemelerin açıklamalarına yer vereceğimiz sirkülerimiz ayrıca yayımlanacaktır. 

 

A. Vergi Usul Kanunu’nda Yapılan Düzenlemeler:

1. Fiziki ortamdan bağımsız olarak elektronik ortamda vergi dairesi kurulması, vergi dairelerinin diğer vergi dairelerinin şubesi olarak belirlenmesi, vergi daireleri tarafından yapılan işlemlerin elektronik ortamda kurulan vergi daireleri tarafından da yerine getirilmesinin sağlanması konusunda Bakanlığa yetki verilmiştir.

 

(Yürürlük Tarihi: 26.10.2021 tarihinde)

2. Yabancı memleketlerde bulunanlara yapılacak tebligatın Gelir İdaresi Başkanlığına gönderilmeksizin, vergi dairesi başkanlıkları veya defterdarlıklar tarafından doğrudan yurt dışı temsilciliklerine gönderilmesine dönük düzenleme yapılmıştır.

 

(Yürürlük Tarihi: 26.10.2021 tarihinde)

Kanun’la ayrıca, ilan yoluyla tebliğin Gelir İdaresi Başkanlığı veya ilgili idarenin resmi internet sitesinden duyurulmasını sağlayacak düzenleme yapılmıştır.

 

(Yürürlük Tarihi: 01.06.2022 tarihinde)

3. Vergi incelemelerinin incelemeye yetkili olanların dairesinde yapılması hüküm altında alınmıştır. İncelemenin dairede yapılması, incelemeye tabi olanın iş yerinde tespit yapılmasına ve çalışmalarda bulunulmasına engel olmayacaktır. Mükellef ve vergi sorumlusunun talep etmesi ve iş yerinin müsait olması halinde inceleme iş yerinde de yapılabilir.

Düzenleme öncesinde vergi incelemeleri esas itibari ile mükellefin iş yeri olarak belirlenmişti.

 

(Yürürlük Tarihi: 01.07.2022 tarihinde)

4. Hali hazırda vergi incelemelerine, mükellef ile imzalanan incelemeye başlama tutanağı düzenlenerek başlanılmaktaydı. Yapılan değişiklikle, incelemeye tutanak düzenlenerek başlanılmayacak, bunun yerine mükellefe yapılacak “yazılı bildirim” ile incelemeye başlanmış sayılacaktır.

 

(Yürürlük Tarihi: 01.07.2022 tarihinde)

 5.  Elektronik ortamda tutulan defterler için berat alınmasının, elektronik ortamda tutulan diğer defterlerin ise Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen usul, esas ve süreler dahilinde onaylanmasının tasdik hükmünde olduğu yönünde düzenleme yapılmıştır. Berat ve onayın belirlenen usul, esas ve süreler dahilinde alınmaması veya yapılmaması durumunda defterler tasdik ettirilmemiş sayılacaktır.

Düzenleme öncesinde elektronik defterlerin tasdikiyle ilgili Vergi Usul Kanunu’nda herhangi bir açıklama bulunmamaktaydı.

 

(Yürürlük Tarihi: 26.10.2021 tarihinde)

6. Hazine ve Maliye Bakanlığınca, vergi kanunlarında yer alan bazı indirim ve istisnalardan yararlanılması, Yeminli Mali Müşavirler tarafından yazılmış tasdik raporu ibrazı koşuluna bağlanmıştır. Belirlenen sürede raporun ibraz edilmemesi durumunda indirim ve istisnalardan yararlanılması Bakanlıkça kabul edilmemektedir.

Yeni düzenlemeyle, YMM Raporunun belirlenen sürede ibraz edilememesi halinde mükelleflere tebliğ edilmek şartıyla 60 günlük ek süre verilmesi ve raporun bu sürede verilmesi halinde söz konusu indirim ve istisna hükümlerinden yararlanılması öngörülmüştür.  

Ancak Vergi Usul Kanunu’nun Özel Usulsüzlük Cezalarını düzenleyen 353 maddesinde yapılan düzenleme ile tasdik kapsamına alınan konularda yeminli mali müşavir tasdik raporunun belirlenen sürede ibraz edilmemesi durumunda, tasdik raporu ibraz şartı getirilen mükellef adına 50.000 Türk lirasından az ve 500.000 Türk lirasından fazla olmamak üzere, yararlanılması tasdik raporunun ibrazı şartına bağlanan tutarın %5’i nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilecektir.

 

(Yürürlük Tarihi: 26.10.2021 tarihinde)

7. Vergi Usul Kanunu hükümlerince belge düzenleme zorunluluğu bulunmayan tüm kişi ve kurumlardan yapılan mal ve hizmet alımlarının gider pusuları ile belgelendirme zorunluluğu getirilmiştir.

Ayrıca gider pusulasının mal teslimi veya hizmet ifasından itibaren 7 günlük süre içinde düzenlenmesi gerektiği madde hükmüne dahil edilmiştir. Bu süre içinde düzenlenmemiş gider pusulaları için Vergi usul Kanunu’nun 353/1. maddesi kapsamında Özel Usulsüzlük Cezası kesilecektir.

Ayrıca, maddede öngörülen hallerde banka, ödeme kuruluşu ve PTT tarafından düzenlenen belgeler (dekont, alındı vb.) ile bu Kanun uygulamasında belge düzenleme yükümlülüğü bulunmayan kamu kurum ve kuruluşlarının tabi oldukları diğer ilgili mevzuat dahilinde düzenledikleri belgeler gider pusulası yerine kabul edilmekte ve bu hallerde mükellefler tarafından ayrıca gider pusulası düzenlenmemesi sağlanmıştır.

 

(Yürürlük Tarihi: 01.11.2021 tarihinde)

8. İşletmelere ait iktisadi kıymetlerin değerleme ölçüleri arasına alış bedeli dahil edilmiş ve bu bedel bir iktisadi kıymetin satın alma bedeli olarak tanımlanmıştır. İktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi ile ilgili diğer giderler alış bedeline dahil olmadığı madde hükmüne bağlanmıştır.  

Bilindiği üzere hisse senetleri ile fon portföyünün en az %51'i Türkiye'de kurulmuş bulunan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan yatırım fonu katılma belgeleri alış bedeliyle değerlenmektedir.

 

(Yürürlük Tarihi: 26.10.2021 tarihinde)

9. İşletmeye dahil iktisadi kıymetlerden maliyet bedeli olarak değerlenecek olanların, maliyet bedelinin hangi unsurlardan oluşması gerektiği, bu kapsamda seçimlik hak olarak maliyet bedeline dahil edilecek ve edilmeyecek giderlerin ne olur olduğu tahdidi olarak hükme bağlanmıştır.

 

Maliyet bedeline dahil edilmesi gereken giderler aşağıdaki gibidir:

a) İktisadi kıymetin iktisap edilmesi veya değerinin artırılması ile doğrudan ilgili; gümrük vergileri, gümrük komisyonları, yükleme, boşaltma, nakliye ve montaj giderleri,

b) İktisadi kıymetin iktisap edilmesi veya değerinin artırılması ile doğrudan ilgili; resim ve harçlar, noter, tapu, mahkeme, değer tespiti, danışmanlık, komisyon ve ilan giderleri,

c) İktisadi kıymetin finansmanında kullanılan kredilere ait faiz giderleri ve bunlara ilişkin kur farklarının; emtiada emtianın stoklara girdiği tarihe kadar, diğer iktisadi kıymetlerde ise iktisadi kıymetin envantere alındığı hesap döneminin sonuna kadar olan kısmı ile söz konusu kredilere ilişkin giderler (Faiz giderleri ile kur farklarının diğer kısımlarını maliyet bedeline ithal etmekte veya genel giderler arasında göstermekte mükellefler serbesttirler.),

ç) İktisadi kıymetin stoklara veya envantere alındığı tarihe kadarki depolama ve sigorta giderleri,

d) Gayrimenkullerde mevcut bir binanın satın alınarak yıkılmasından ve arsasının tesviyesinden mütevellit giderler.

Gayrimenkullerle doğrudan ilgili olması şartıyla, bunların envantere alındığı hesap dönemi sonuna kadar alınan hibeler maliyet bedelinden indirilir.

İktisadi kıymetin (emtia hariç) iktisap edilmesi veya değerinin artırılması ile ilgili olan özel tüketim vergisi, indirilemeyecek katma değer vergisi, banka ve sigorta muameleleri vergisi ile kaynak kullanımını destekleme fonunu maliyet bedeline ithal etmekte veya genel giderler arasında göstermekte mükellefler serbesttirler.

 

(Yürürlük Tarihi: 26.10.2021 tarihinde)

10.  Binek otomobiller hariç olmak üzere, yeni edinilecek varlıklar için günlük esasta amortisman uygulaması seçimlik hak olarak madde hükmüne bağlanmıştır. Gün esasında Hazine ve Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan edilen faydalı ömür süreleri üçyüzaltmışbeş ile çarpılacaktır.

Yıl veya gün esasına göre amortisman ayırabilme serbestisi tanınan iktisadi kıymetler bakımından, söz konusu yöntemlerden biri ile amortisman hesaplanmasına başlandıktan sonra, hesaplama şekli değiştirilemeyecektir.

Mükelleflere, Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen faydalı ömür süresinin iki katını ve elli yılı aşmamak, her yıl için aynı nispet uygulanması şartıyla, daha uzun faydalı ömürler dikkate alınarak amortisman sürelerini uzatabilme imkanı getirilmektedir. Örneğin halihazırda demirbaşlar 5 yılda amorti edilmekte olup yapılan düzenlemeyle amortisman süresi 10 yıla kadar uzatılabilecektir. Bu durumda her yıl %10 amortisman oranı dikkate alınacak ve bu şekilde belirlenen amortisman süresi ve oranı, izleyen yıllarda değiştirilemeyecektir.

 

(Yürürlük Tarihi: 26.10.2021 tarihinde)

11. Şüpheli alacak uygulaması yeniden düzenlenmiş ve yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan ve 3.000 Türk lirasını aşmayan alacaklar şüpheli alacak olarak değerlendirilebilecek ve bu alacaklar için karşılık gideri ayrılabilecektir.

Düzenleme öncesinde “dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük” alacaklar madde lafzında yer almaktaydı. Düzenle ile dava ve icra takibine değmeyecek alacak ibaresi somut bir ölçüsel tutara bağlanmış olmaktadır.

 

(Yürürlük Tarihi: 26.10.2021 tarihinde)

12. Amortismana tabi malların satılmasında durumunda oluşabilecek karın özkaynaklar grubu altında yenileme fonuna alınmasını ve bu fonun itfasını düzenleyen Vergi Usul Kanunu’nun 328. maddesinde yapılan değişiklikle yenileme fonu düzenlemesinde fonun kullanım süresi, iktisadi kıymetin satış tarihini takip eden üçüncü takvim yılının sonu olarak hükme bağlanmıştır.

Düzenleme sonrasında örneğin; 2019 yılında satılan bir iktisadi kıymetin satışından doğan kar, idari görüşlere göre 2021 yılının sonuna kadar kullanılabilecek, bu tarihe kadar kullanılmamışsa, 2021 yılının matrahına eklenmesi gerekmekteydi. Madde hükmünde yapılan düzenleme ile fonun kullanım süresi -yargı kararlarına uygun olarak-2022 yılı sonuna kadar fonda bekletilebilecektir.

Düzenleme ile ayrıca özel fon hesabında tutulan karın, satışı yapılan iktisadi kıymetin yerine iktisap edilen yeni kıymetlerin (finansal kiralama yoluyla edinilenler dahil) amortisman ayrılabilecek tutarından fazla olması durumunda, bu fazlalığın satışın yapıldığı yılı izleyen üçüncü takvim yılının kâr ve zarar hesabına eklenmesi öngörülmüştür.

Ayrıca satılan iktisadi kıymet ile yeni alınan iktisadi kıymetin benzer mahiyette olması fonun uygulanması bakımından yeterlidir. Yenileme fonu aynı mahiyette birden fazla yeni iktisadi kıymetin amortismanından mahsup edilebilecektir.  

Amortismana tabi malların VUK’nun 329 uncu maddesinde sayılan afetler sonucunda zarar görmesi hasebiyle sigorta şirketlerinden alınan tazminat tutarının ilgili varlığın net defter değerinden fazla olan kısmının yenileme fonuna alınmasını durumunda da fonun kullanım süresi, tazminatın alındığı tarihini takip eden üçüncü takvim yılının sonu olarak hükme bağlanmıştır. Böylece VUK’un 328 inci maddesinde yapılan düzenlemeler dikkate alınarak VUK’nun 329 uncu maddesinde de benzer düzenlemeler yapılmıştır.

 

(Yürürlük Tarihi: 26.10.2021 tarihinde)

13. VUK'un “Tekerrür” başlıklı 339 uncu maddesi aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

 " Vergi ziyaına sebebiyet vermekten veya usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası kesinleşenlere, vergi ziyaı cezasında cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren beşinci yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar, usulsüzlükte cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren ikinci yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar tekrar ceza kesilmesi durumunda, vergi ziyaı cezası yüzde elli, usulsüzlük cezası yüzde yirmibeş oranında artırılmak suretiyle uygulanır.”

Düzenleme sonrasında vergi cezalarında “Tekerrür” hükmünün uygulanacağı sürenin, cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren başlatılması madde hükmüne dahil edilmiştir.

Ayrıca mükellef nezdinde kesinleşen bir cezadan sonra madde hükmünde yer alan süreler içerisinde yeniden ceza kesilmesi durumunda, bu ceza üzerine ilave edilecek artırım tutarı, daha önce kesinleşen cezadan fazla olmamak üzere, kesilen cezanın %50 si olacaktır.

Örneğin tekerrüre esas alınacak kesinleşmiş eski vergi ziyaı cezasının 10 bin lira, kesinleşmeden sonra kesilecek vergi ziyası cezasının 100 bin lira olması halinde tekerrür olarak uygulanacak ceza, yeni kesilen 100 bin liralık cezanın %50 si olan 50 bin lira değil, 10 bin lira ile sınırlı kalacaktır.

 

(Yürürlük Tarihi: 26.10.2021 tarihinde)

14. Elektronik kayıt ve defter uygulamalarındaki kayıt nizamına uyulmaması fiilleri, I. Derece Usulsüzlük cezası kapsamına alınmıştır. (2021 Yılı için sermaye şirketlerine;240 TL)

Ayrıca “Elektronik ortamdaki kayıtlar ve elektronik cihazla belge düzenleme” hükümlerine uymayanlara kesilecek Özel Usulsüzlük Cezası ilgili madde hükmüne dahil edilmiştir.

 

(Yürürlük Tarihi: 26.10.2021 tarihinde)

15.Değişiklik öncesinde beyana dayanan verilerde vergi ziyaı cezası bakımından pişmanlık hükmünden yararlanabilmek için; pişmanlık dilekçesinin mükellef nezdinde herhangi bir vergi türü için yürütülmekte olan vergi incelemesinden önce verilmesi gerekmekteydi.

Değişiklik sonrasında mükelleflerin, haklarında yapılmakta olan vergi incelemesi ya da yapılan takdire sevk işlemine ilişkin vergi türünden farklı vergi türü için pişmanlıkla beyanname verebilmesi mümkün hale gelmiştir. İncelme veya takdire sevk konusu dışındaki vergi türleri için pişmanlık hükümlerinden yararlanılabilecektir.

 

(Yürürlük Tarihi: 26.10.2021 tarihinde)

16. 5.000,00 TL’yi aşan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları hem tarhiyat öncesi hem de tarhiyat sonrası uzlaşma kapsamında alınmıştır. Bu tutarı aşmayan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının da VUK 376.maddesindeki indirim müessesesi kapsamında %25 inin ödenmesi mümkün hale gelmiştir. 5.000,00 TL’yi aşamayan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarında %75 indirim yapılabilmesi için bu cezalarının kanuni ödeme zamanlarında ödenmesi şarttır.   

 

(Yürürlük Tarihi: 26.10.2021 tarihinde)

17. Türkiye’nin akdettiği Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmalarının tamamında Karşılıklı Anlaşma Usulüne ilişkin hükümlere yer verilmiştir. Karşılıklı Anlaşma Usulü, Çifte Vergiyi Önleme Anlaşmalarının genellikle 25’ inci maddesinde hüküm altına alınmıştır.

Anlaşmaya taraf devletlerin birinde mukim olanların, taraf devletlerden herhangi birinde veya ikisinde kendilerine yönelik yapılan işlemlerin, Çifte Vergiyi Önleme Anlaşması hükümlerine uygun olmadığı veya olmayacağı sonucuna varmaları durumunda, nasıl bir yol izlemeleri gerektiği anlaşmanın bu maddede açıklanmaktadır.

Değişiklik Kanunu ile Vergi Usul Kanunu’na “Ek Madde 14” ve bu maddeye bağlanmış maddeler (Ek Madde 15,16,17,18) ihdas edilmek suretiyle “Karşılıklı Anlaşma Usulü” kanun lafzında yerini almıştır. 

Bu kapsamda mükellefler, usulüne uygun yürürlüğe konulmuş bir çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması hükümlerine aykırı olarak vergilendirildiği veya bu şekilde vergilendirileceğine ilişkin kuvvetli emareler bulunduğu iddiasıyla anlaşmanın “Karşılıklı Anlaşma Usulü” hükümlerine göre Gelir İdaresi Başkanlığına başvurabilecekledir. Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması hükümlerine bağlı olarak bu başvuru, anlaşmaya taraf diğer Akit Devlet yetkili makamları aracılığıyla da yapılabilecektir.

 

(Yürürlük Tarihi: 01.01.2022 tarihinden itibaren yapılacak başvurulara uygulanmak üzere yayımı tarihinde)

18. 26.10.2021 tarihinden 31.12.2023 tarihine kadar  6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununa göre sanayi sicil belgesini haiz mükelleflerce münhasıran imalat sanayiinde veya 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu, 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ve 6550 sayılı Araştırma Altyapılarının Desteklenmesine Dair Kanun kapsamında faaliyette bulunan mükelleflerce münhasıran Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde kullanılmak üzere, iktisap edilen yeni makina ve teçhizat ile aynı tarihe kadar yatırım teşvik belgesi kapsamında iktisap edilen yeni makina ve teçhizat için uygulanacak amortisman oran ve süreleri, faydalı ömür sürelerinin yarısı dikkate alınmak suretiyle hesaplanabilecektir.

Bu şekilde belirlenen oran ve süreler izleyen yıllarda değiştirilemeyecektir. İmalat sanayiinde kullanılmak üzere iktisap edilen ve madde hükmünden yararlanılabilecek makina ve teçhizatı tespite Cumhurbaşkanı, uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.

 

Söz konusu düzenleme en son 2019 yılı sonuna kadar uygulanmıştı. Uygulamaya ilişkin 497 sayılı VUK Genel Tebliği ile imalat sanayinde kullanılacak makine ve teçhizat listesinin yer aldığı 2018/11674 sayılı BKK mevcuttu.

 

Söz konusu Kanun’un tam metnine 26.10.2021 tarihli ve 10/06 sayılı sirkülerimizde yer verilmiştir.

Saygılarımızla,

Bu dokümanda yer alan bilgiler genel içeriklidir ve herhangi bir gerçek veya tüzel kişinin özel durumuna hitap etmemektedir. Sürekli güncel ve doğru bilgi sunumuna özen gösterilmesine karşın bu bilgiler her zaman her durumda doğru olmayabilir. Hiç kimse özel durumuna uygun bir uzman görüşü almaksızın , bu dokümanda yer alan bilgilere dayanarak hareket etmemelidir. Nexia Türkiye ve AS Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş.’ye, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.

İletişim

© Copyright 2019 As Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş. Tüm Hakları Saklıdır.