Gündem

Yargı Kararları Sonrasında İnternet Ortamında Alınan Reklam Hizmetlerine İlişkin Yapılan Ödemelerin Vergilendirilmesinde Son Durum!

 

Bilindiği üzere, 19.12.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile (Karar Sayısı:476) internet ortamında reklam hizmeti verenlere veya internet ortamında reklam hizmeti verilmesine aracılık edenlere 01.01.2019 tarihinden itibaren yapılan ödemelerden (avanslar dahil),ödeme yapılan kişinin mükellef olup olmamasına bakılmaksızın, Kurumlar veya Gelir Vergi tevkifatı yapılması yönünde düzenleme yapılmıştı.

 

Buna göre 01.01.2019 tarihinden itibaren;

İnternet ortamında verilen reklam hizmetlerine ilişkin olarak, bu hizmeti verenlere veya internet ortamında reklam hizmeti verilmesine aracılık edenlere yapılan ödemelerden (avanslar dahil) aşağıda yazılı oranlarda vergi kesintisi yapılması zorunludur:

- Mükellef olup olmamasına bakılmaksızın gerçek kişilere yapılacak ödemelerden %15 (GVK md.94),

- Dar mükellef kurumlara yapılacak ödemelerden %15 (KVK md.30),

- Türkiye’de tam mükellef kurumlara yapılacak ödemelerden %0 (KVK md.15)

476 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı sonrasında GİB tarafından yayımlanmış özelgelerde de, internet ortamında reklam hizmeti verenlere veya internet ortamında reklam hizmeti verilmesine aracılık edenlere ödeme yapılması durumunda Gelir Vergisi veya Kurumlar Vergisi tevkifatının yapılması gerektiği yönünde yerleşik hale gelmiş idari görüşler açıklanmıştır.

Bu bakımdan mükellefler tarafından gündemimizin konusunu oluşturan ödemelerin reklam hizmetini verenlere (Google, Facebook, İnstagram, Twitter vb.) veya verilmesine aracılık edenlere yapılması durumunda belirlenen oranlar üzerinden Gelir veya Kurumlar Vergisi tevkifatının yapılması gerektiğini hatırlatmakla beraber; Yargının güncel kararlarında, bahsi geçen ödemeler üzerinden idarenin vergi almasını, vergilendirmenin hukuki ilkelerine aykırı bulduğunu belirtmek isteriz.

Şöyle ki; ilk derece yargı yerlerinin vermiş olduğu kararlarda([1]); söz konusu reklam hizmetlerinin, OECD Model Anlaşması ile Türkiye’nin taraf olduğu Çifte Vergiyi Önleme Anlaşması bakımından ticari kazanç olduğu, bu nitelikteki gelir unsurunun ise Türkiye’de vergilemesinin yapılabilmesi için geliri elde edenin Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci  olması gerektiği, sabit yer veya temsilciler olmadan bu nitelikteki geliri vergileme hakkının Türkiye’ye ait olmayacağı, gerekçe göstererek ödemeyi yapan mükellefler tarafından verilen muhtasar beyannameler üzerinden tahakkuk eden vergilerin iptaline ve mükellefe iadesine hükmetmiştir.

Bu kararlar ilk derece yargı yerine ait olup istinaf incelemesi veya temyiz denetiminden geçmiş kararlara gündemimizin yayım tarihi itibari ile ulaşamadığımız belirtmek isteriz.

Cumhurbaşkanı Kararı sonrasında, ilk derece vergi yargısının vermiş olduğu kararlar da göz önüne alınarak, yapılan düzenlemenin vergilemenin hukuki ilkelerine aykırı olduğu gerekçesi ile verilecek muhtasar beyannamelerin ihtirazi kayıt ile verilebileceğini ve konunun yargıya taşınabileceğini hatırlatmak isteriz.

 

26.03.2021

Saygılarımızla   

 

[1] İstanbul 3. Vergi Mahkemesi’nin 28.01.2020 tarih ve E.2019/1350, K.2020/202 sayılı, İstanbul 10. Vergi Mahkemesi’nin 07.01.2020 tarih ve E.2019/1190, K.2020/16 sayılı Kararları, İstanbul 4. Vergi Mahkemesi’nin 22.11.2019 tarih ve E.2019/696 K.2019/2300, 27.11.2019 tarih E.2019/710, K.2019/2334 sayılı Kararları

Bu dokümanda yer alan bilgiler genel içeriklidir ve herhangi bir gerçek veya tüzel kişinin özel durumuna hitap etmemektedir. Sürekli güncel ve doğru bilgi sunumuna özen gösterilmesine karşın bu bilgiler her zaman her durumda doğru olmayabilir. Hiç kimse özel durumuna uygun bir uzman görüşü almaksızın , bu dokümanda yer alan bilgilere dayanarak hareket etmemelidir. Nexia Türkiye ve AS Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş.’ye, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.

İletişim

© Copyright 2019 As Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş. Tüm Hakları Saklıdır.