Vadeli çekler reeskonta tabi tutulabilecektir.
SİRKÜLER
05/03
02/05/2013
KONU:
* Vadeli çekler reeskonta tabi tutulabilecektir.
VADELİ ÇEKLER REESKONTA TABİ TUTULABİLECEKTİR:
Vergi Usul Kanunu’nun 281. ve 285. Maddeleri uyarınca mükellefler dönem sonlarında alacak ve borç senetlerini reeskonta tabi tutarak değerleme gününün kıymetine getirebilirler.
Böylelikle, senede bağlı vadeli alacak ve borçlarda, vade farkının sonraki dönemlere isabet eden kısmı dönem gelir ve giderlerinden çıkarılmış olmaktadır.
Maliye Bakanlığı, şimdiye kadar vadeli (ileri düzenleme tarihli) düzenlenmiş çekleri alacak ve borç senedi kapsamında görmemekte ve dolayısıyla bunların vergisel açıdan reeskonta tabi tutulmasını kabul etmemekteydi.
Ancak; Gelir İdaresi Başkanlığı’nca yayımlanan 30 Nisan 2013 tarihli Vergi Usul Kanunu Sirküleri/64 ile;
Çek Kanunu’nda yapılan değişikliklerden ve vergi uygulamalarında olayın görünen yönü değil gerçek biçimi esas alınarak buna göre işlem yapılacağı ilkesinden hareketle vadeli çeklerin dönem sonlarında alacak ve borç senedi olarak reeskonta tabi tutulabileceği şeklinde açıklama yapmıştır
Böylelikle vergi idaresi bu konuda uzun yıllardır sürdürdüğü görüşünü terketmiş bulunmaktadır.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın sirkülerine son bölümde yer verilmiştir.
Bu bölümde ise, yapılan değişiklik de dikkate alınarak alacak ve borç senetlerinin reeskontu ile ilgili olarak aşağıdaki hususlara dikkatinizi çekmek istiyoruz:
* Reeskont işlemi sadece senede bağlı alacak ve borçlar için sözkonusudur.
* Reeskont işlemi ihtiyaridir (isteğe bağlıdır). Ancak, alacak senetlerini reeskonta tabi tutan mükellefler borç senetlerini de reeskonta tabi tutmak zorundadır.
* Banka, banker ve sigorta şirketleri diğer mükelleflerden farklı olarak senede bağlanmış olsun olmasın tüm vadeli alacak ve borçlarını reeskonta tabi tutmak zorundadır.
* Reeskont işleminde, faiz oranı olarak senette yazılı faiz oranı varsa bu oran dikkate alınmakta, yoksa TC Merkez Bankası’nın kısa vadeli avans işlemleri için belirlediği faiz oranı esas alınmaktadır. Sözkonusu oran halen % 13,75 olup, değerleme gününde geçerli olan oranın farklı olabileceği unutulmamalıdır. Yabancı para cinsinden olan borç ve alacak senetlerinin reeskontunda ise değerleme gününde geçerli Londra Bankalar Arası Faiz Oranının (LİBOR) esas alınması gerekir.
* Reeskont hesaplaması iç iskonto yöntemiyle yapılacaktır. (238 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği)
F = A - [ A * 360 / 360 + ( m * t ) ]
( F: Reeskont tutarı, A: Senedin nominal değeri, m: İç iskonto faiz oranı, t: Vade)
* “Reeskonta tabi tutulacak alacak senedi gelir yaratıcı veya hasılat unsuru, borç senedi gider veya maliyet unsuru olmalıdır” şeklindeki yaklaşımı benimseyen vergi inceleme elemanları görüşleri mevcuttur. Buradan hareketle; hatır senetlerinin, avans kapsamında olan senetlerin, devam eden yıllara sari inşaat işleri kapsamında alınan ve verilen senetlerin, karşılık ayrılmış şüpheli alacaklar kapsamında alınan senetlerin reeskonta tabi tutulamayacağı ileri sürülmektedir. Öte yandan, alacak ve borcun KDV ye isabet eden kısmının da aynı yaklaşım çerçevesinde reeskonta tabi tutulamayacağını savunan görüşler mevcuttur. Ancak, gerek bunun ayrımının zorluğu ve gerekse Maliye Bakanlığı’nın alacağın KDV ye isabet eden kısmından da şüpheli alacak karşılığı ayrılabileceği yönündeki genel tebliğinden hareketle bu hususun tartışmalı olduğunu düşünüyoruz.
* Kurumlar Vergisi Kanunu’nun istisnalarla ilgili 5. Maddesinin 3. Fıkrasında yer alan; kurumların kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden doğan zararlarının, istisna dışı kurum kazancından indirilmesinin kabul edilmeyeceği şeklindeki hükmün reeskont uygulamalarında da dikkate alınması gerekir.
* Reeskont işlemi sadece dönemsellik prensibine göre gelir ve giderin ait olduğu döneme taşınmasını sağlar. Bu nedenle, dönem sonunda yapılan reeskont işlemleri ertesi yıl başında ters kayıtla kapatılır. Tekdüzen hesap planında alacak senetleri için 122 ve 657 hesaplar, borç senetleri için ise 322 ve 647 hesaplar çalıştırılır. Ertesi yıl başında 122 hesap bu defa 647 hesapla, 322 hesap ise 657 hesapla karşılıklı kayıtla kapatılır. (122- Alacak Senetleri Reeskontu Hesabı, 322 – Borç Senetleri Reeskontu Hesabı, 647- Reeskont Faiz Gelirleri Hesabı, 657- Reeskont Faiz Giderleri Hesabı)
* Geçici vergiyle ilgili 217 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde aşağıdaki açıklama yapılmıştır:
“3.2. Alacak ve Borç Senetlerinde Reeskont Uygulaması
21. Vergi Usul Kanununun 280, 281 ve 285 inci maddeleri uyarınca, yabancı para cinsinden olanlar da dahil olmak üzere, vadesi gelmemiş senede bağlı alacak ve borçlar değerleme günü kıymetine irca edilebilmektedir. Bu hüküm uyarınca mükellefler, geçici vergiye tabi kazançların tespitinde, isterlerse vadesi gelmemiş senede bağlı borç ve alacaklarını değerleme gününün kıymetine irca edebileceklerdir.
22. Geçici vergi açısından reeskont yapılmış olması müteakip geçici vergi dönemlerinde veya hesap dönemine ilişkin kazancın hesaplanmasında da reeskont işleminin yapılmasını gerektirmemektedir. Örneğin, üç aylık kazancının tespitinde bu tür alacak ve borçlarını değerleme gününün kıymetine irca etmeyi tercih eden bir mükellef, dilerse altı aylık kazancının tespitinde senede bağlı alacak ve borçlarını değerleme gününün kıymetine irca etmeyebilecektir. Geçici vergi uygulaması yönünden senetli alacaklarını değerleme gününün kıymetine irca eden mükelleflerin, borç senetleri için de aynı uygulamayı yapmaları zorunludur.”
Bir geçici vergi dönemi sonunda yapılan reeskont işleminin ertesi geçici vergi dönemi başında bir önceki bölümde anlatılan şekilde ters kayıtla kapatılması kanaatimizce uygun olacaktır.
Saygılarımızla,
© Copyright 2019 As Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş. Tüm Hakları Saklıdır.