Gündem

Kdv'nin Mahsup Yoluyla İadesinde Uygulanan Gecikme Zammının Yargı Kararı Karşısındaki Son Durumu

KDVK’ nın 32 inci maddesi hükmü gereğince teslimi mezkûr kanuna göre istisna edilmiş bazı işlemlere ilişkin fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV, mükelleflerin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak KDV’den indirilebilecektir. Bu işlem sonucunda indirim yoluyla giderilemeyen bir KDV’ nin bulunması durumunda bu KDV, işlemin gerçekleştiği dönemi izleyen ikinci takvim yılı sonuna kadar talep edilmesi şartıyla iade edilecektir.

Söz konusu maddenin uygulamasına yönelik usul ve esasları belirleme yetkisi Maliye Bakanlığı’na verilmiştir. Bu yetki çerçevesinde yayımlanan KDV Genel Uygulama Tebliği’nin “IV.KDV İadesinde Ortak Hususlar” başlıklı bölümünde, iade tutarının hesabına, iadeye dayanak işlem ve belgelere, iade türlerine ilişkin detaylı açıklamalar yapılmıştır.

Gündemimizin konusunu; KDV iadesi mahsup yoluyla kullanmayı tercih edip, idare tarafından tespit edilen eksikleri 30 günlük ek süreden sonra gideren mükelleflere, mahsup talebinde bulundukları borcun vadesinden mahsup tarihine kadar süre içerisinde uygulanan gecikme zammının, Danıştay VDDK’ nın 2019/1078 sayılı kararı neticesindeki son durumu açıklanmaya çalışılacaktır. 

Katma Değer Vergisi İadesi, mahsuben ve nakden olmak üzere iki şekilde yerine getirilmektedir. İadenin yerine getirilmesinde idare tarafından istenen bilgi ve belgelerin detaylarına KDVGUT’ nde yer verilmiştir. Nakden iadeye nazaran mahsuben iade hızlı ve pratik bir iade yöntemidir. Bu yöntemde gerekli belgelerin ibraz edilmiş olması halinde çoğu işlemde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.         

KDV iade alacağı mükellefin kendisinin veya ortaklık payı ile orantılı olmak üzere adi, kollektif ve adi komandit şirketlerde ortakların (komandit şirketlerde sadece komandite ortakların),

- Vergi dairelerince takip edilen amme alacaklarına,

- İthalat sırasında uygulanan vergilere,

- Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) prim borçlarına,

mahsuben iade edilebilir.

Mahsuben iade için iade talep dilekçesi ve iade için aranan belgelerin eksiksiz ve tam olarak verilmiş olması gerekir. Mahsup talebi, iade hakkı doğuran işleme ilişkin belgelerin tamamlanıp, KDVİRA sistemi tarafından üretilen “KDV İadesi Kontrol Raporu” nun geldiği tarihte olumsuzluk tespit edilmeyen tutarlar itibarıyla yerine getirilir. Olumsuzluk tespit edilen alımlara ilişkin KDV tutarlarının mahsuben iadesi ise olumsuzlukların giderilmesi kaydıyla yapılabilir.

Vergi dairelerince yapılan işlemler sırasında meydana gelen gecikme nedeniyle zamanında mahsubu yapılamayan, vergi dairesine olan borçlar için gecikme zammı uygulanmaz.

Vergi dairesine olan borçlara mahsup taleplerinde vergi daireleri, belge ya da belgelerdeki muhteviyat eksikliklerini veya KDVİRA sisteminin tespit ettiği olumsuzlukları mükellefe yazı ile bildirirler. Yazının tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde eksiklikleri/olumsuzlukları gideren mükelleflerin mahsup talepleri, mahsup dilekçesinin vergi dairesine verildiği tarih itibarıyla yerine getirilir ve bunlara gecikme zammı uygulanmaz.

Ancak 30 günlük ek süreden sonra eksiklikleri/olumsuzlukları gideren mükelleflerin mahsup talepleri ise eksikliklerin/olumsuzlukların giderildiği tarih itibarıyla yerine getirilir ve borcun vadesinden mahsup tarihine kadar geçen süre için gecikme zammı uygulanır.

Tebliğ düzenlemesi yukarıda açıklandığı gibi olmakla beraber ” 30 günlük ek süreden sonra eksiklikleri/olumsuzlukları gideren mükelleflerin mahsup talepleri ise eksikliklerin/olumsuzlukların giderildiği tarih itibarıyla yerine getirilir ve borcun vadesinden mahsup tarihine kadar geçen süre için gecikme zammı uygulanır.”  şeklindeki idari düzenlemenin iptali istemiyle açılan davaya bakan Danıştay 4. Dairesi davanın reddine karar vermiş ve düzenlemeyi iptal etmemiştir. (25.04.2019 Tarih ve E:2016/7036 sayılı Karar)

İptal kararı üzerine uyuşmazlık konusu olay temyize taşınmış ve Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun 02.10.2019 tarih ve 2019/1078 sayılı kararı ile temyiz istemini kabul etmiştir. Temyiz kararının gerekçesi özet olarak; iade için idareye müracaat tarihinden idarenin eksiklik bildirimine geçen süre tamamen idarenin tasarrufunda kaldığından ve müracaatı değerlendirme süresi belirsizlik arz etmediğinden bu süreyi kapsayacak şekilde gecikme zammı hesaplamasını öngören idari düzenlemenin hukuka uygun olmadığı şeklindedir.    

Danıştay VDDK’ nun bozma kararının gerekçesi aynen şöyledir:

"Gecikme zammının hesaplanmasında idareye müracaat tarihine kadar geçen süre ile eksikliğin/olumsuzluğun giderilmesi için yapılan bildirim tarihinden sonraki süre mükellefin tasarruf ve inisiyatifinde kaldığından bu süre için gecikme zammı hesaplanması hukuka uygun görülebilir. Ancak, iade için idareye müracaat tarihinden eksiklik bildirimine kadar geçen süre tamamen idarenin tasarrufunda kaldığından ve müracaatı değerlendirme süresi belirlilik arz etmediğinden bu süreyi kapsayacak şekilde gecikme zammı hesaplanmasını öngören idari düzenlemenin hukuka uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır." ([1])

Sonuç olarak Danıştay VDDK’nın vermiş olduğu karar sonrasında Danıştay 4. Dairesi ısrar kararı veremeyecek ve KDVGUT yer alan “ 30 günlük ek süreden sonra eksiklikleri/olumsuzlukları gideren mükelleflerin mahsup talepleri ise eksikliklerin/olumsuzlukların giderildiği tarih itibarıyla yerine getirilir ve borcun vadesinden mahsup tarihine kadar geçen süre için gecikme zammı uygulanır.” düzenlemesini iptal edecektir.

Gündemimizin yayımı tarihi itibariyle Danıştay 4. Dairesi iptal kararı vermediğinden Tebliğin ilgili kısmı GİB’nın internet sitesinde varlığını korumaktadır. Bu süre içinde mükellefler adına hesaplanacak gecikme zamları hakkında, Danıştay VDDK’ nın kararı gerekçe olarak gösterilerek yargıya başvuru yapılabilir görüşündeyiz.

 

15.10.2020

Saygılarımızla 

 

 

Gündem Eki

 

([1]) Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu tarafından verilmiş kararın tam metnine gündemiz ekinde yer verilmiştir.

Bu dokümanda yer alan bilgiler genel içeriklidir ve herhangi bir gerçek veya tüzel kişinin özel durumuna hitap etmemektedir. Sürekli güncel ve doğru bilgi sunumuna özen gösterilmesine karşın bu bilgiler her zaman her durumda doğru olmayabilir. Hiç kimse özel durumuna uygun bir uzman görüşü almaksızın , bu dokümanda yer alan bilgilere dayanarak hareket etmemelidir. Nexia Türkiye ve AS Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş.’ye, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.

İletişim

© Copyright 2019 As Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş. Tüm Hakları Saklıdır.