Almanya ile Türkiye arasındaki çifte vergilemeyi önleme anlaşması hakkında açıklamalar yapıldı.
Yıl:
2012
SİRKÜLER
10/07
19/10/2012
KONU:
* Almanya ile Türkiye arasındaki çifte vergilemeyi önleme anlaşması hakkında açıklamalar yapıldı.
ALMANYA İLE TÜRKİYE ARASINDAKİ ÇİFTE VERGİLEMEYİ ÖNLEME ANLAŞMASI HAKKINDA AÇIKLAMALAR YAPILDI:
Bilindiği üzere; Almanya ile Türkiye arasındaki çifte vergilendirilmenin önlenmesine yönelik yeni anlaşma 1 Ağustos 2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Anlaşma hükümleri geriye dönük olarak 1 Ocak 2011 tarihinden geçerli olmak üzere uygulanacaktır. Devletler arasındaki bu tür anlaşmalar bir ülke mukimin diğer ülkede elde ettiği kazancın bu diğer ülkede belli şartlarla düşük oranla vergilenmesine yada hiç vergilenmemesine imkan tanımaktadır.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nca yayımlanan 12 Ekim 2012 tarihli Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları Sirküleri / 2 de; sözkonusu anlaşmanın 27. Maddesi ile anlaşma eki protokolün 9. Maddesinin uygulanmasına yönelik açıklamalar yapılmıştır.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın sirküleri ekte sunulmuş olup, konuya ilişkin açıklamalar aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
1. Anlaşma hükümlerinden yararlanılabilmesi için anlaşmaya taraf Devletin mukimi olan kişi ve kurumların kendi ülkelerinin yetkili makamlarından mukimlik belgesi almaları ve bu belgeyi diğer ülke yetkililerine ibraz etmeleri gerekmektedir. Her iki ülke de kendi mukimlik belgesi formatını kullanacaktır.
2. Almanya’da faaliyet gösteren Türkiye mukimleri anlaşma hükümlerinden faydalanabilmek için gerekli mukimlik belgesini mükellefi iseler Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı’ndan, değilseler Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan alacaklar ve Alman yetki makamlarına ibraz edeceklerdir. (Mukimlik Belgesi ile ilgili düzenleme ve açıklamalar
ÇVÖA / 2007-1 sayılı Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları Sirkülerinde mevcuttur)
3. Almanya mukimleri açısından ise; vergilemenin anlaşmadaki düşük oranlar üzerinden yapılabilmesi için, Almanya mukimi kişi ve kurumlar Almanya yetkili makamlarından alacakları mukimlik belgesini, Türkiye’de vergilemenin vergi sorumlusunca tevkifat yoluyla yapılacak olması durumunda vergi sorumlusuna, diğer durumlarda ise ilgili vergi dairesine ibraz etmeleri gerekmektedir.
4. Anlaşmanın geriye dönük olarak 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren uygulanacak olması nedeniyle; Almanya yada Türkiye mukimi gerçek ve tüzel kişilerin daha önce iç mevzuat hükümlerine göre fazladan ödenmiş vergileri varsa, ödenen fazla vergilerin iadesi için mukimlik belgeleriyle birlikte iade başvurularını ilgili makamlara yapmaları gerekmektedir. İade başvuruları verginin tevkifat yoluyla kaynakta kesildiği durumlarda en geç verginin kaynakta kesildiği takvim yılını takip eden dördüncü yılın sonuna kadar yapılması gerekmektedir.
Daha önce, Yeminli Mali Müşavirliğimizce Anlaşmanın “KaynaktaVergileme Usulüne İlişkin Kurallar” başlıklı 27. Maddesinin uygulamaya yönelik bazı tereddütleri ekteki sirkülerimizde ele almıştık.
27.Maddenin 1. Fıkrasındaki düzenleme; anlaşmaya göre diğer ülkede daha düşük oranla vergi alınacak yada hiç vergi alınmayacak bile olsa, önce Devletlerin kendi mevzuatında geçerli oranlarla vergi tevkifatı yapılacağı ve daha sonra ilgili kişinin başvurarak kendisine fazla ödenen verginin iade edileceği yönündedir. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın sirkülerinde yukarıdaki maddenin uygulanmasıyla ilgili olarak yapılan aşağıdaki açıklamadan dolaylı olarak verginin tevkifat yoluyla alınması halinde de anlaşmadaki düşük (indirimli) oranların uygulanacağı yada hiç tevkifat yapılmayacağı anlamı çıkarılabilir (diğer şartların da varlığı halinde):
“Anlaşma’nın 27 nci ve bu Anlaşma’nın eki Protokolün 9 uncu maddesinin Almanya’da mukim olanlar için uygulanmasında, vergilemenin Anlaşmadaki düşük oranlar üzerinden yapılabilmesi için Almanya mukimi mükelleflerin, Almanya yetkili makamlarından alacakları mukimlik belgesini, Türkiye’de vergilemenin vergi sorumlusunca tevkifat yoluyla yapılacak olması durumunda vergi sorumlusuna, diğer durumlarda ise ilgili vergi dairesine ibraz etmeleri gerekmektedir. ”
Zira, anlaşmanın 27. Maddesinin uygulanmasında mukimlik belgesinin tevkifatı yapacak olan vergi sorumlusuna ibrazının nedenini başka türlü açıklamak zor görünmektedir. Buradan hareketle, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın açıkça ifade etmemekle birlikte bu görüşte olduğu yorumu yapılabilmektedir. Tabiatıyla, daha açık ve net olarak bu görüşün ifade edilmesinin çok daha doğru olacağı, tereddütleri tamamen kaldıracağı kanaatindeyiz.
NOT: Anlaşmayla ilgili olarak daha önce bazı tereddütlerimizi paylaştığımız 20.09.2012 tarihli 09/04 sayılı sirkülerimizi de hatırlatma amacıyla ekte sunuyoruz.
Saygılarımızla.
Bu dokümanda yer alan bilgiler genel içeriklidir ve herhangi bir gerçek veya tüzel kişinin özel durumuna hitap etmemektedir. Sürekli güncel ve doğru bilgi sunumuna özen gösterilmesine karşın bu bilgiler her zaman her durumda doğru olmayabilir. Hiç kimse özel durumuna uygun bir uzman görüşü almaksızın , bu dokümanda yer alan bilgilere dayanarak hareket etmemelidir. Nexia Türkiye ve AS Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş.’ye, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.